Translation of "Kullanacağını" in English

Sözlüğünü nasıl kullanacağını öğrenmelisin.

You should learn how to use your dictionary.

Tom'un ofisimi kullanacağını düşündüm.

- I thought Tom would use my office.
- I thought that Tom would use my office.

Tom'un bunu kullanacağını sanmıyorum.

- I don't think Tom will be using this.
- I don't think that Tom will be using this.

Onu nasıl kullanacağını biliyor musun?

Do you know how to use it?

Bunu nasıl kullanacağını biliyor musun?

- Do you know how to use it?
- Do you know how to use this?

Tom'un Mary'nin ofisini kullanacağını düşündüm.

- I thought Tom would use Mary's office.
- I thought that Tom would use Mary's office.

Tom onu nasıl kullanacağını bilmeyecek.

Tom won't know how to use it.

Onu nasıl kullanacağını sana göstereyim.

Let me show you how to use it.

Epeyi nasıl kullanacağını biliyor musun?

Do you know how to wield an épée?

Nasıl daktilo kullanacağını biliyor musun?

Do you know how to type?

Mac bu bilgisayarı nasıl kullanacağını bilir.

Mac knows how to use this computer.

Tom bir şnorkeli nasıl kullanacağını bilmiyor.

Tom doesn't know how to use a snorkel.

Belki bir silahı nasıl kullanacağını öğrenmelisin.

Maybe you should learn how to use a gun.

Bunlardan birini nasıl kullanacağını biliyor musun?

Do you know how to use one of these?

Şaşırdım, o, sözlüğü nasıl kullanacağını bilmiyordu.

To my surprise, he didn't know how to use the dictionary.

Tom zamanını nasıl iyi kullanacağını biliyor.

Tom knows how to make good use of his time.

Bir bilgisayarı nasıl kullanacağını biliyor musun?

Do you know how to use a computer?

Bu şeyleri nasıl kullanacağını biliyor musun?

Do you know how to use these things?

İnsanların artık o kelimeyi kullanacağını sanmıyorum.

I don't think people use that word anymore.

Herkes fotoşopu nasıl kullanacağını biliyor mu?

Does anyone know how to use Photoshop?

Bu makineyi nasıl kullanacağını biliyor musun?

Do you know how to use this machine?

Bu kamerayı nasıl kullanacağını biliyor musun?

Do you know how to use this camera?

Tom bir bilgisayarı nasıl kullanacağını anlamaz.

Tom doesn't understand how to use a computer.

Yeni yazılımı nasıl kullanacağını ona gösterdi.

She showed him how to use the new software.

Tom kağıt öğütücüyü nasıl kullanacağını hatırlayamıyor.

Tom can't remember how to use the shredder.

Tom bir kamyonu nasıl kullanacağını biliyor.

- Tom knows how to drive a truck.
- Tom can drive a truck.

Sami o silahı nasıl kullanacağını bilmiyordu.

Sami didn't know how to operate that gun.

Bir kelime işlemciyi nasıl kullanacağını biliyor musun?

Do you know how to use a word processor?

O, makineyi nasıl kullanacağını göstermeye devam etti.

He went on to demonstrate how to use the machine.

Tom, Mary'ye tarayıcıyı nasıl kullanacağını gösterir misin?

Tom, would you show Mary how to use the scanner?

Tom çamaşır makinesini nasıl kullanacağını Mary'ye gösterdi.

Tom showed Mary how to use the washing machine.

Tom nasıl tekne kullanacağını öğrenmek istediğini söyledi.

- Tom said he wanted to learn how to sail a boat.
- Tom said that he wanted to learn how to sail a boat.

Tom'un Mary'nin araba kullanacağını bilmesine izin vermelisin.

- You should let Tom know that Mary will drive.
- You should let Tom know Mary will drive.

Tom'un sana nasıl araba kullanacağını öğretmesini istemelisin.

You should ask Tom to teach you how to drive.

Tom'un nasıl araba kullanacağını sana öğretebileceğinden eminim.

I'm sure Tom could teach you how to drive.

Tom'a nasıl araba kullanacağını öğreten kişi bendim.

I was the one who taught Tom how to drive.

Sanırım Tom Mary'ye nasıl araba kullanacağını öğretebilir.

- I think Tom could teach Mary how to drive.
- I think that Tom could teach Mary how to drive.

Tom bu yaz nasıl araba kullanacağını öğrenecek.

Tom will learn how to drive this summer.

Tom, ona nasıl araba kullanacağını öğretmemi istedi.

Tom wanted me to teach him how to drive.

Tom ona nasıl araba kullanacağını öğretmemi istedi.

Tom asked me to teach him how to drive.

Ülkenin kaynakları var ama bunları nasıl kullanacağını bilmiyor.

The country has resources, but can't exploit them.

Sen de bir bilgisayarı nasıl kullanacağını biliyor musun?

Do you also know how to use a computer?

Eğer ona göstermezsen Tom onu nasıl kullanacağını bilmez.

Tom won't know how to use it if you don't show him.

Tom, bir kamyonu nasıl kullanacağını öğrenmek istediğini söylüyor.

Tom says he wants to learn how to drive a truck.

Tom, Mary'nin arabayı nasıl kullanacağını zaten bildiğini düşünüyordu.

- Tom thought Mary already knew how to drive a car.
- Tom thought that Mary already knew how to drive a car.

Tom, Mary'nin nasıl araba kullanacağını bilmediğinden emin değildi.

Tom wasn't sure Mary didn't know how to drive a car.

Tom, Mary'nin nasıl araba kullanacağını bilmediğinden emin değil.

Tom isn't sure Mary didn't know how to drive a car.

Mary'ye nasıl araba kullanacağını öğreten kişi Tom değildi.

Tom wasn't the one who taught Mary how to drive.

Tom Mary'nin bir arabayı nasıl kullanacağını bilmediğinden emin.

Tom is sure Mary didn't know how to drive a car.

Mary'ye nasıl araba kullanacağını öğreten kişi Tom değil

Tom isn't the one who taught Mary how to drive.

Tom'a nasıl araba kullanacağını öğreten kişi sen misin?

Are you the one who taught Tom how to drive?

Tom Mary'den John'a nasıl araba kullanacağını öğretmesini istedi.

Tom asked Mary to teach John how to drive.

Bizim kimsenin nasıl kullanacağını bilmediği çok fazla ekipmanımız var.

We have a lot of equipment that no one knows how to use.

O erkeklerden istediği şeyi almak için güzel görünüşlerini nasıl kullanacağını bilir.

She knows how to use her good looks to get what she wants out of men.

- Bu silahın nasıl kullanılacağını bilir.
- Bu silahın nasıl kullanılacağını biliyor.
- Bu silahı nasıl kullanacağını biliyor.

He knows how to use this weapon.