Translation of "öğrenmelisin" in English

Dinlemeyi öğrenmelisin.

You need to learn to listen.

Esperanto öğrenmelisin.

You should learn Esperanto.

Fransızca öğrenmelisin.

You should learn French.

Standart İngilizce öğrenmelisin.

You have to learn standard English.

Kendini dizginlemeyi öğrenmelisin.

You should learn to restrain yourself.

Talimatlara uymayı öğrenmelisin.

You must learn to obey instructions.

Dilini tutmayı öğrenmelisin.

You've got to learn to hold your tongue.

Adım adım öğrenmelisin.

You must learn step by step.

Kendini savunmayı öğrenmelisin.

You should learn self-defense.

Bisiklet sürmesini öğrenmelisin.

You should learn how to ride a bicycle.

Yüzmeyi bilmiyorsan öğrenmelisin.

If you don't know how to swim, you should learn.

İnsanlara güvenmeyi öğrenmelisin.

You need to learn to trust people.

Kendi hatalarından öğrenmelisin.

You must learn from your own mistakes.

At sürmeyi öğrenmelisin.

You have to learn how to ride a horse.

Bisiklet sürmeyi öğrenmelisin.

You need to learn how to ride a bike.

Fransızca konuşmayı öğrenmelisin.

You need to learn how to speak French.

Uyum sağlamayı öğrenmelisin.

You must learn to adapt.

Sözlüğünü nasıl kullanacağını öğrenmelisin.

You should learn how to use your dictionary.

Hatalarından bir şeyler öğrenmelisin.

You should learn from your mistakes.

Bir enstrüman çalmayı öğrenmelisin.

You should learn to play an instrument.

Duygularını kontrol etmeyi öğrenmelisin.

You should learn to control your emotions.

Koşmadan önce yürümeyi öğrenmelisin.

You've got to walk before you can run.

Önce temel öğeleri öğrenmelisin.

You have to learn the basics first.

Onu nasıl yapacağını öğrenmelisin.

You need to learn how to do that.

Bunu nasıl yapacağını öğrenmelisin.

You have to figure out how to do that.

Hayatı olduğu gibi görmeyi öğrenmelisin.

You must learn to see life as it is.

Çok fazla soru sormamayı öğrenmelisin.

You should learn not to ask too many questions.

Kendini nasıl kontrol edeceğini öğrenmelisin.

You should learn how to control yourself.

Bilgisayar kullanmak için yazmayı öğrenmelisin.

In order to use a computer, you must learn to type.

Almak istersen, önce vermeyi öğrenmelisin.

If you wish to take, you must first learn to give.

- Fransızca öğrenmeniz gerekiyor.
- Fransızca öğrenmelisin.

- You need to learn French.
- You must learn French.

Çok çalışmalısın ve çok şey öğrenmelisin.

You must study hard and learn many things.

Anlıyor musun? Bir yabancı dil öğrenmelisin.

You see? You must study a foreign language.

Sevsen de sevmesen de İngilizceyi öğrenmelisin.

You must learn English whether you like it or not.

Belki bir silahı nasıl kullanacağını öğrenmelisin.

Maybe you should learn how to use a gun.

Emirler vermeden önce itaat etmeyi öğrenmelisin.

Before you give orders, you must learn to obey.

Bir ulusu bilmek istiyorsan onun tarihini öğrenmelisin.

If you are to know a nation, you must learn its history.

Yüzme öğrenmek için öncelikle suda yürümeyi öğrenmelisin.

In order to swim, you have to learn to tread water first.

Japon kültürünü tam olarak anlamak için dil öğrenmelisin.

To understand Japanese culture to the full, you should learn the language.

Bir maceraya gitmek istiyorsan çabuk tepki vermeyi öğrenmelisin.

If you want to go on an adventure, you need to learn how to react quickly.

Senin o ruh halini nasıl kontrol edeceğini öğrenmelisin.

You should learn how to control that mood of yours.

Henüz hiç Fransızca şarkı bilmiyorsan, birkaç tane öğrenmelisin.

If you don't yet know any songs in French, you should learn a few.

- Biraz internet etiği öğrenmelisin.
- Biraz internet ahlakı edinmelisin.

You should learn some netiquette.

Bir dile hakim olmak istiyorsan o dilde düşünmeyi öğrenmelisin.

If you want to master a language, you need to learn to think in that language.

Bir şey üzerine konsantre olmalısın ve onu iyi yapmayı öğrenmelisin?

You should concentrate on one thing and learn to do it well.

Eğer İngilizceyi benim kadar akıcı konuşmak istiyorsan, benim kadar çok şey öğrenmelisin.

If you want to speak English as fluently as me, you must learn as much as I did.

Bir öğretmen aramalısın ve sizin için en iyi olan ruhsal uygulama yöntemini öğrenmelisin.

You should seek a teacher and learn the method of spiritual practice that is best for you.

Birçok kişiyle konuşmak istiyorsan, Esperanto öğrenmelisin. Neden bu dil? Çünkü o hem güzel hem de çalışmamızı teşvik eder. Dünyanın çeşitli ülkelerinde bir sürü insan olduğundan dolayı uluslararası bir dil önemlidir. Ve bunun yanı sıra, Esperanto sadece faydalı değil aynı zamanda öğrenmesi kolaydır. Esperanto konuşuyorsan birçok ülkede seyahat edebilirsin. Gel ve onu öğren.

If you wish to speak with many people, you ought to learn Esperanto. Why this language? Because it is both beautiful and stimulates our study. An international language is of great moment because there are so many people in the various countries of the world. And besides, Esperanto is not only useful but easy to learn. If you speak Esperanto you can travel in many countries. Come and learn it!