Translation of "Koymaz" in English

Kahvesine şeker koymaz.

- He doesn't put sugar in his coffee.
- She doesn't put sugar in her coffee.

Tom kahvesine şeker koymaz.

Tom doesn't put sugar in his coffee.

Kafamı yastığa koyar koymaz uyumuşum.

I fell asleep as soon as my head hit the pillow.

Sami kendi ismini e-postaya koymaz.

Sami doesn't put his name in the e-mail.

Tom, başını yastığa koyar koymaz uykuya daldı.

Tom fell asleep the moment his head hit the pillow.

Tom asla yulaf ezmesine kuru üzüm koymaz.

Tom never puts raisins in his oatmeal.

Tom kafasını yastığa koyar koymaz uykuya daldı.

Tom fell asleep as soon as his head hit the pillow.

- Tom bir içki karşıtı.
- Tom bir yeşilaycı.
- Tom ağzına içki koymaz.

- Tom is a teetotaler.
- Tom is a teetotaller.

- Tom aldığı şeyleri yerine koymaz hiç.
- Tom'da eşyaları yerine koyma huyu yoktur.

Tom never puts things back where they belong.