Translation of "Konuma" in English

Okula gönderebilecek konuma geldiler.

and send my siblings and me to school.

Fiyatlar konuma göre değişir.

Prices vary by location.

Dansçılar ilk konuma geri döndüler.

The dancers returned to first position.

O çok kıskanılacak bir konuma sahiptir.

She has a very enviable position.

O, firmada önemli bir konuma sahiptir.

- He occupies a prominent position in the firm.
- He has an important position in the firm.

Mükemmel konuma ve boyuta sahip bir ülke.

busiest areas on the planet.

O, hükümette üst düzey bir konuma sahiptir.

He holds a senior position in the government.

O hükümette üst düzey bir konuma sahiptir.

She holds a senior position in the government.

Böyle bir konuma ulaşacağımı asla hayal edemezdim.

I could never imagine attaining such a position.

Eşsiz bir konuma sahip ve yolsuz olduğu kadar

It has a peerless location and a government that, corrupted as it is, congratulates itself

Bakan kilit bir konuma yakın arkadaşlarından birini seçti.

The minister elected one of his close friends to a key position.

Tom bir petrol şirketinde yüksek bir konuma sahiptir.

Tom holds a high position in an oil company.

Birlikler nehrin kuzey yakasından ilerlemek için bu konuma doğru ilerledi.

moving into position to transfer the troops from the northern bank of the river.

- O, firmada önemli bir konuma sahiptir.
- O, firmada önemli bir konumu işgal eder.

He occupies a prominent position in the firm.

- Şirketi bugün bulunduğu duruma Tom Jackson getirdi.
- Şirketi bugün bulunduğu konuma Tom Jackson getirdi.

Tom Jackson has made the company what it is today.