Translation of "Konuştular" in English

0.006 sec.

Examples of using "Konuştular" in a sentence and their english translations:

Kısaca konuştular.

They spoke briefly.

İnsanlar konuştular.

The people have spoken.

Telefonda birbirleriyle konuştular.

They spoke to each other on the phone.

Onlar birbirleriyle konuştular.

They talked to each other.

Birbirleriyle konuştular mı?

Did they talk to each other?

Film sırasında konuştular.

They talked during the movie.

Romalılar, Latince konuştular.

The Romans spoke Latin.

Onun hakkında konuştular.

They had a conversation about that.

Onlar Fransızca konuştular.

They spoke French.

Onlar sessizce konuştular.

They spoke quietly.

Alçak sesle konuştular.

They spoke softly.

- Çeşitli konular hakkında konuştular.
- Muhtelif konular hakkında konuştular.

They talked about various subjects.

Saatlerce planla ilgili konuştular.

They talked over the plan for hours.

Telefonda onun hakkında konuştular.

They talked about it on the telephone.

Onlar kültür hakkında konuştular.

They talked about culture.

Onlar aşk hakkında konuştular.

They talked about love.

Çeşitli konular hakkında konuştular.

They talked about various subjects.

Onlar siyaset hakkında konuştular.

- They talked about politics.
- They talked politics.

O konuda konuştular mı?

Have they talked about it?

Eski arkadaşlar gibi birlikte konuştular.

They talked together like old friends.

Anlamadım çünkü kısık sesle konuştular.

I didn't understand because they spoke in a low voice.

Onlar her gece telefonda konuştular.

- They talked on the telephone every night.
- They talked on the phone every night.

- Onların hepsi konuştular.
- Hepsi konuştu.

They all talked.

Tom ve Mary birbirleriyle konuştular.

Tom and Mary talked to each other.

Tom ve Mary spordan konuştular.

Tom and Mary talked about sports.

Tom ve Mary saatlerce konuştular.

Tom and Mary talked for hours.

Tom ve Mary sessizce konuştular.

Tom and Mary talked quietly.

Onunla okulda bir saat konuştular.

They spoke with her for an hour at school.

Bir sürü farklı diller konuştular.

They spoke many different languages.

İyi şeyler avlamak konusunda orduyla konuştular.

They talked to the army about hunting the good stuff.

Gece yarısı sonrasına kadar sürekli konuştular.

They talked and talked until after midnight.

Kızlar onun hakkında onun arkasından konuştular.

The girls talked about her behind her back.

Benim anlayamayacağım kadar çok hızlı konuştular.

They spoke too quickly for me to understand.

Tom'la Mary sahilde oturup karşılıklı konuştular.

Tom and Mary sat on the beach and talked to each other.

Tom ve Mary gezi hakkında konuştular.

Tom and Mary talked about the trip.

Tom ve Mary aynı anda konuştular.

Tom and Mary spoke at the same time.

Tom ve Mary bütün gece konuştular.

Tom and Mary talked all night.

Tom ve Mary geçmişte birbirleriyle konuştular.

Tom and Mary talked past each other.

Leyla ve Sami çocuklar hakkında konuştular.

Layla and Sami talked about kids.

Tom ve Mary çocukları hakkında konuştular.

- Tom and Mary talked about their kids.
- Tom and Mary talked about their children.

Tom ve Mary John hakkında konuştular.

Tom and Mary talked about John.

Tom ve Mary ne yapacaklarını konuştular.

Tom and Mary talked about what they were going to do.

Sami ve Leyla birbirleriyle Arapça konuştular.

Sami and Layla spoke to each other in Arabic.

Tom ve Mary tüm öğleden sonra konuştular.

Tom and Mary talked all afternoon.

Tom ve Mary odanın köşesinde sessizce konuştular.

Tom and Mary spoke quietly in the corner of the room.

Fadıl ve Dania hava durumu hakkında konuştular.

Fadil and Dania talked about the weather.

Tom ve Mary üç saat boyunca konuştular.

Tom and Mary talked for three hours.

Sami ve Leyla o konu hakkında konuştular.

Sami and Layla talked about that.

Onlar para ile ne yapmaları gerektiği hakkında konuştular.

They talked about what they should do with the money.

Bay ve Bayan Ikeda Ken'in öğretmeni ile konuştular.

Mr. and Mrs. Ikeda talked to Ken's teacher.

Tom ve Mary inşaat merdivenlerine oturdular ve konuştular.

Tom and Mary sat on the building steps and talked.

Leyla ve Sami her türlü şey hakkında konuştular.

Layla and Sami talked about all kinds of stuff.

Tom ve Mary sessizce konuştular bu yüzden bebeği uyandırmadılar.

Tom and Mary spoke quietly so they wouldn't wake the baby.

Tom ve Mary bir park bankında oturup saatlerce konuştular.

Tom and Mary sat on a park bench and talked for hours.

Tom ve Mary durumu nasıl halletmeleri gerektiği hakkında konuştular.

Tom and Mary talked about how they should handle the situation.

Ne Tom ne de Mary John'la onun hakkında konuştular.

Neither Tom nor Mary talked to John about that.

Tom ve Mary para ile ne yapmaları gerektiği hakkında konuştular.

Tom and Mary talked about what they should do with the money.

Tom ve Mary yaklaşan tatillerinde yapmak istedikleri her şey hakkında konuştular.

Tom and Mary talked about everything they wanted to do on their upcoming vacation.

Tom ve Mary durumla en iyi nasıl başa çıkılacağı hakkında konuştular.

Tom and Mary talked about how to best handle the situation.

- Hepsi Hollandalı insan olma gerçeğine rağmen, onlar birbirleriyle Almanca konuştu.
- Hepsi her ne kadar Hollandalı olsa da birbirleriyle Almanca konuştular.

Despite the fact that they were all Dutch people, they spoke German with each other.