Translation of "Muhtelif" in English

- Çeşitli ürünler yetiştirdi.
- Muhtelif mahsuller yetiştirdi.

He grew a variety of crops.

- Çeşitli konular hakkında konuştular.
- Muhtelif konular hakkında konuştular.

They talked about various subjects.

- Dil çeşitli şekillerde kullanılabilir.
- Lisan muhtelif şekillerde kullanılabilir.

Language can be used in many ways.

- Onlar çeşitli boyutlarda yapılırlar.
- Onlar muhtelif ebatlarda imal edilirler.

They are made in a variety of sizes.

- 1990'lar çeşitli olayları gördü.
- 1990'lar muhtelif hadiseleri gördü.

The 1990's saw various incidents.

İki ülke de, Ortadoğu sathına yayılmış olan muhtelif gruplara olan desteğini arttırıyordu.

Each country threw their weight behind different groups, all over the Middle East.

Roma dünyasında hüküm süren muhtelif ibadet şekillerinin tümü, insanlar tarafından mütesaviyen doğru, düşünürü tarafından yanlış, yargıcı tarafından da faydalı olarak görüldü. Ve böylelikle müsamaha yalnızca karşılıklı müsamahayı değil, aynı zamanda dinsel uyumu da ortaya koydu.

The various modes of worship which prevailed in the Roman world were all considered by the people as equally true; by the philosopher as equally false; and by the magistrate as equally useful. And thus toleration produced not only mutual indulgence, but even religious concord.