Translation of "Komşumuz" in English

Komşumuz tekrar kuaförde.

Our neighbour has been at the hairdresser’s again.

O bizim komşumuz.

- She's our neighbour.
- She is our neighbor.
- She's our neighbor.

Tom bizim komşumuz.

Tom is our neighbor.

- Tom bizim yan komşumuz.
- Tom bizim kapı komşumuz.

Tom is our next door neighbor.

O bizim bitişik komşumuz.

He is our next door neighbor.

Yeni bir komşumuz var.

- We have a new neighbor.
- We have a new neighbour.

Tom bizim yan komşumuz.

- Tom is a neighbor.
- Tom is our next-door neighbor.

Yeni komşumuz keman çalar.

- Our new neighbor plays the violin.
- Our new neighbour plays the violin.

Bizim yeni komşumuz keman çalıyor.

- Our new neighbor plays the violin.
- Our new neighbour plays the violin.

Komşumuz kendisine zarif bir at aldı.

Our neighbour bought himself a charming horse.

Biz tatildeyken kedimizle bir komşumuz ilgilendi.

While we were on holiday, a neighbor took care of our cat.

Biz yeni komşumuz ile sorun yaşıyoruz.

- We are having trouble with our new neighbor.
- We're having trouble with our new neighbor.

Komşumuz kendini büyüleyici bir at satın aldı.

Our neighbour bought himself a charming horse.

Yan kapı komşumuz daha sessiz olmamızı istedi.

The people next door asked us to be quieter.

Komşumuz üç tane Porsche sahibi, yani o zengindir.

Our neighbor owns three Porsches, so he's rich.

Bizim komşumuz zengin bu yüzden 3 Porsche'ye sahip.

Our neighbor owns three Porsches, so he's rich.

Bizim Amerikalı komşumuz önümüzdeki yıl beş yıldır Japonya'da yaşıyor olacak.

Our American neighbor will have lived in Japan for five years next year.

Ne zaman yardıma ihtiyacımız olsa yeni komşumuz her zaman oradadır.

Our new neighbour is always there whenever we need help with anything.

Yeni komşumuz herhangi bir şekilde yardıma ihtiyacımız olduğunda her zaman oradadır.

- Our new neighbour is always there whenever we need help with anything.
- Our new neighbour is always there if we need help with anything.