Translation of "Koltuğu" in English

O koltuğu kapıvermişti

he gave the seat

Hangi koltuğu istiyorsun?

What seats do you want?

Tom'a koltuğu gösterildi.

Tom was shown to his seat.

Koltuğu yerine koy.

Put the seat back.

Koltuğu tamir edemem.

I can't fix the seat.

O, Tom'un koltuğu.

That's Tom's seat.

Bir koltuğu ayırttım.

I reserved a seat.

Onun Diyette bir koltuğu var.

He has a seat in the Diet.

Koltuğu senin için sıcak tuttum.

I kept the seat warm for you.

Bu koltuğu Tom için ayırıyorum.

I'm saving this seat for Tom.

Tom yanındaki boş koltuğu gösterdi.

Tom pointed to the empty seat next to him.

Bu koltuğu onlar için ayırıyorum.

I'm saving this seat for them.

Bu koltuğu onun için ayırıyorum.

I'm saving this seat for him.

Tom Mary'nin karşısındaki koltuğu aldı.

Tom took the seat across from Mary.

Bir pencere koltuğu tercih ederim.

I'd prefer a window seat.

Pahalı bir baba koltuğu almış.

He purchased an expensive "chair for the father".

Arabanın arka koltuğu üç yolcu alır.

The back seat of the car will hold three passengers.

Bu koltuğu benim için tutar mısın?

Will you hold this seat for me?

Bu koltuğu biri için mi ayırıyorsun?

Are you saving this seat for someone?

- Bu koltuğu beğeniyorum.
- Bu sandalyeyi beğenirim.

I like this chair.

Onlar bir pencere koltuğu tercih ediyorlar.

They prefer a window seat.

Tom'un ofisinde bir minder koltuğu var.

Tom has a bean bag chair in his office.

O bir pencere koltuğu tercih ediyor.

She prefers a window seat.

Benim kamyonetin bir arka koltuğu yok.

My van doesn't have a back seat.

Bu koltuğu benim için ayırır mısın?

Will you keep this seat for me?

Benim için bu koltuğu ayırır mısın?

Can you save this seat for me?

Tom odada kalan tek boş koltuğu aldı.

Tom took the only free seat left in the room.

Bu arabanın sadece iki koltuğu mu var?

Does this car only have two seats?

Tom koltuğu ayarladı, anahtarı taktı, ve sonra uzaklaştı.

Tom adjusted the seat, put in the key, and then drove away.

- Oraya oturma. O Tom'un sandalyesi.
- Oraya oturma. O Tom'un koltuğu.

Don't sit there. That's Tom's chair.

Arabanın üç sıra koltuğu vardır ve sekiz yolcu taşıma kapasitesine sahiptir.

The car has three rows of seats and is capable of carrying eight passengers.

Bir koltuğu sağlama almak için yapman gereken bütün şey sırada beklemektir.

All you have to do to secure a seat is to wait in line.

- Sami koridora bakan bir koltuğu seçti.
- Sami koridora bakan bir koltuk seçti.

Sami chose an aisle seat.