Translation of "Diyette" in English

Diyette misiniz?

Are you on a diet?

Tom diyette.

Tom is on a diet.

Annem diyette.

My mother is on a diet.

O bir diyette.

- She is on a diet.
- He is on a diet.

İki aydır diyette.

He has been on a diet for two months.

Diyette kim var?

Who's on diet?

Tom diyette mi?

Is Tom on a diet?

Karım sıkı diyette.

My wife keeps to a strict diet.

Artık diyette değilim.

I'm not on a diet anymore.

Tom üç aydır diyette.

Tom has been on a diet for three months.

Tom sıkı bir diyette.

Tom is on a strict diet.

Hala bir diyette misin?

Are you still on a diet?

Tom neden bir diyette?

Why is Tom on a diet?

Bir diyette değil misin?

Aren't you on a diet?

Hâlâ diyette değil misin?

Aren't you still on a diet?

Ama bu diyette bulunanlar güvenli.

but not the ones in this diet, which are safe.

Biraz şişman olduğu için diyette.

He's on a diet because he is a little overweight.

Onun Diyette bir koltuğu var.

He has a seat in the Diet.

Onun Diyette sayısız arkadaşları var.

He has numerous friends in the Diet.

Ben sıkı bir diyette bulunuyorum.

I've been on a strict diet.

Tom bana Mary'nin diyette olduğunu söyledi.

- Tom told me that Mary was on a diet.
- Tom told me Mary was on a diet.

Gece yarısında, vampir diyette olduğunu unuttu.

At midnight, the vampire forgot he was on a diet.

O biraz fazla kilolu olduğu için diyette.

She's on a diet because she is a little overweight.

Vaov! Sen kilo vermişsin. Sen diyette misin?

Wow! You've lost weight. Are you on a diet?

O diyette olsa da çikolatalı kek onu cezbetti.

The chocolate cake tempted her even though she was dieting.

Senin ve benim aramda, şişman çirkin adam diyette.

Between you and me, the fat ugly man is on a diet.

Keşke diyette kalmaya devam etmek için irade gücüm olsa.

I wish I had the will power to stay on a diet.

Bu akşam çok yemek yiyeceğiz, bu yüzden umarım bir diyette değilsin.

We're going to eat a lot tonight so I hope you're not on a diet.