Translation of "Kazanıyorsun" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kazanıyorsun" in a sentence and their english translations:

Sen kazanıyorsun.

You're winning.

- Ne kadar kazanıyorsun?
- Kaç para kazanıyorsun?

- How much do you make?
- How much are you making?

çok şey kazanıyorsun.

you win a lot.

Kazanıyorsun, değil mi?

- You're winning, aren't you?
- He's winning, isn't he?
- She's winning, isn't she?

Ne kadar para kazanıyorsun?

How much money do you make?

Haftada ne kadar kazanıyorsun?

How much do you earn per week?

Ayda ne kadar kazanıyorsun?

- How much do you make a month?
- How much money do you make a month?

Fransızca öğreterek ne kadar kazanıyorsun?

How much do you make teaching French?

Çimleri biçerek ne kadar kazanıyorsun?

How much do you make mowing lawns?

Sen iyi para kazanıyorsun, değil mi?

You make good money, don't you?

Bir ayda ne kadar para kazanıyorsun?

How much money do you earn a month?

- Yaşamak için yaptığın iş nedir?
- Hayatını nasıl kazanıyorsun?

What is it you do for a living?

"Benden daha fazla para kazanıyorsun." " Bu bir işin olmadığından, Tom!"

"You make more money than I do." "That's because you don't have a job, Tom!"

Pekala, tamam. Bu kadar; Pes ediyorum. Sen kazanıyorsun. Ayrılıyorum. Umarım sen de tatmin olmuşsun.

All right, fine. That's it; I give up. You win. I'm leaving. I hope you're satisfied.

Önce seni görmezden gelmeye çalışıyorlar, sonra sana gülmeye başlıyorlar, sonra seninle dövüşüyorlar, sonra sen kazanıyorsun.

At first they try to ignore you, then they start to laugh at you, then they fight you, then you win.