Translation of "Kayboluyor" in English

Yani kayboluyor

so it disappears

Arılar kayboluyor.

The bees are disappearing.

Monark kelebeği kayboluyor.

Monarch butterflies are disappearing.

Saç çizgim kayboluyor.

My hairline is receding.

Nihayet, güneş ufukta kayboluyor.

Finally, the sun slips below the horizon,

Kimse bilmiyor ki. Kayboluyor.

Nobody knows. Disappear.

Birçok hayat formu kayboluyor.

Many forms of life are disappearing.

Oyun parkı demirleri kayboluyor.

Monkey bars are disappearing.

Sürekli nostaljik düşüncelerin içinde kayboluyor.

He is always dwelling on the pleasures of the past.

Yaz kayboluyor ve kış yaklaşıyor.

Summer is disappearing and winter approaches.

İlköğretim okulları yavaş yavaş kayboluyor.

Elementary schools are gradually disappearing.

Diğer top da gözünüzün önünde kayboluyor

Next ball disappears in full view,

Orada ışıklar kayboluyor, tamamı mavi oluyor.

There the lights went out. It's all blue.

13.000 ebabil bir bacadan aşağıya kayboluyor.

Thirteen thousand swifts disappearing down a chimney...

Aniden zemin ayaklarımın altından kayboluyor gibi görünüyordu.

Suddenly the ground seemed to disappear from beneath my feet.

örneğin; bir gemi suda ilerlerken gözden bir süre sonra kayboluyor

for example; disappears after a while as a ship sails in the water