Translation of "Katır" in English

0.056 sec.

Examples of using "Katır" in a sentence and their english translations:

300 katır gerekiyor

300 mules are required

Hiç katır sürdün mü?

Have you ever ridden a mule?

Bir katır tarafından tepildim.

I got kicked by a mule.

Bir katır Tom'u tekmeledi.

A mule kicked Tom.

Tom bir katır kadar inatçı.

- Tom is as stubborn as a mule.
- Tom is stubborn as a mule.

Yolda bir katır arabası vardı.

There was a mule cart on the road.

Tom bir katır tarafından tekmelendi.

Tom got kicked by a mule.

O bir katır kadar inatçı.

- He is stubborn as a mule.
- He's as stubborn as a mule.

O bir katır kadar inatçıdır.

He is stubborn as a mule.

Tom katır kutur bir şeyler yiyor.

Tom is munching on something.

Tom bir şeyi katır kutur yiyordu.

Tom was munching on something.

Sandıkların sadece anahtarlarını taşımak için 300 katır

300 mules to carry only the keys of the chests

Bu katır daha ağır bir yük taşıyamaz.

This mule can't carry a heavier load.

Arkadaşım sisteki bir gri katır gibi kayboldu.

My friend disappeared like a grey mule in the fog.

- İki arada bir derede.
- Kırk katır kırk satır.

Between a rock and a hard place.

Daha fazla traktörler daha az at ve katır anlamına geliyordu.

More tractors meant fewer horses and mules.

- Kırk satırla kırk katır arasında.
- Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.

Between Scylla and Charybdis.

Bir katır kadar inatçısın! Bu sefer onun haklı olduğunu kabul et.

You are as stubborn as a mule! For once, accept that she is right.