Translation of "300" in English

0.007 sec.

Examples of using "300" in a sentence and their english translations:

300 katır gerekiyor

300 mules are required

Yaklaşık 300 £ ağırlığındadır.

He weighs about 300 pounds.

300 dolarım var.

I have $300.

Maliyeti 300 dolar.

The cost is $300.

Otel 300 kişi barındırabilir.

The hotel can accommodate 300 people.

300 gram pirinç pişir.

Cook 300 grams of rice.

Tom'a 300 dolar borçluyum.

I owe Tom 300 dollars.

Tom'a 300 dolar ver.

Give Tom the $300.

Buradan Boston'a 300 mil.

It's 300 miles from here to Boston.

Yaklaşık 300 kişi tutuklandı.

Around 300 people were arrested.

Sana 300 dolar borçluyum.

I owe you 300 dollars.

Onlara 300 dolar borçluyum.

I owe them 300 dollars.

Ona 300 dolar borçluyum.

I owe him 300 dollars.

Onlara 300 dolar ver.

- Give them the $300.
- Give them three hundred dollars.

Ona 300 dolar ver.

Give him the $300.

Yaklaşık 300 işçimiz var.

We have about 300 employees.

Bankaya 300 dolar yatıracağım.

I'll put $300 in the bank.

Tom'a 300 dolar verdim.

I gave Tom $300.

Tom 300 gündür hapiste.

Tom has been in jail for 300 days.

Bunun 300 gramını istiyorum.

I'd like 300 grams of this.

Arabamı 300 dolara sattım.

I sold my car for $300.

- 300'ü aşkın insan tutuklandı.
- 300'ü geçkin insan tutuklandı.

Over 300 people were arrested.

- Bu gitara 300 dolar verdim.
- Bu gitara 300 dolar para verdim.
- Bu gitara 300 dolar ödedim.

I paid 300 dollars for this guitar.

Tom Mary'ye 300 dolar borçlu.

- Tom owes Mary three hundred dollars.
- Tom owes Mary 300 dollars.

300 dolar borç alabilir miyim?

Can I borrow 300 dollars?

Tom 300 aday arasından seçildi.

- Tom was chosen from 300 applicants.
- Tom was chosen from among 300 applicants.
- Tom was chosen among 300 applicants.

300'e yakın oyun kaybettim,

lost almost 300 games,

Tom 300 paundun üzerinde olmalı.

Tom must weigh over 300 pounds.

Tom bana 300 dolar verdi.

Tom gave me 300 dollars.

Tom hesabından 300 dolar çekti.

Tom withdrew $300 from his account.

Ülkenin toplam nüfusu 300 milyondur.

The total population of the country is 300 million.

300 doların faydası olur mu?

Would $300 help?

Bu belki 300 kilogram geldi.

It weighed perhaps 300 kilograms.

Yaklaşık 300 kişi gözaltına alındı.

About 300 people were arrested.

300'den fazla kişi katıldı.

More than 300 people attended.

300 dolar yeterli olur mu?

Would $300 be enough?

Tom yaklaşık 300 pound ağırlığında.

Tom weighs around 300 pounds.

Denizaltı 300 metreye kadar dalabilir.

The submarine can dive up to 300 meters.

Ben bunu 300 dolara aldım.

I got this one for $300.

Neredeyse 300 tane çalışanımız var.

We have almost 300 employees.

300 dolar para cezası aldım.

I was fined $300.

Peşin olarak 300 dolar ödedim.

I paid $300 in advance.

Beli 300 belki 500 belkide 1000

waist 300 maybe 500 maybe 1000

Ya da 300 yıl sonrasına gidip

Or after 300 years

Onun 300 dolara mal olacağını hesapladım.

I calculated that it would cost 300 dollars.

Fabrikada 300 adamı kovmak zorunda kaldılar.

They had to fire 300 men at the factory.

Tom 300 dolar para cezası ödedi.

Tom paid a $300 fine.

Bunu onarmak 300 dolara mal olacak.

It'll cost $300 to fix it.

Tom'un en az 300 kitabı var.

Tom has at least 300 books.

Tom Mary'den 300 dolar ödünç aldı.

Tom borrowed $300 from Mary.

Bana bundan 300 kopya yapabilir misin?

Can you make me three hundred copies of this?

Fırını 300 ° F'ye kadar önceden ısıtın.

Preheat the oven to 300°F.

Tom'a 300 dolar para cezası verildi.

Tom was fined $300.

Etkinlik 300'den fazla kişiyi çekti.

The event attracted more than 300 people.

Tom yarışta 300 dolarlık bahse girdi.

Tom bet $300 on the race.

Tom oyunda 300 dolarlık bahse girdi.

Tom bet $300 on the game.

Tom dövüşte 300 dolarlık bahse girdi.

Tom bet $300 on the fight.

Biz 300'ün üzerinde çalışana sahibiz.

We have just over 300 employees.

Tom, Mary'ye 300 dolar ödünç verdi.

Tom lent Mary 300 dollars.

Satın almak istediğim ceket 300 dolar.

The coat I want to buy costs $300.

Tom senede 300 araba sattığını söyledi.

- Tom told me he sells about 300 cars a year.
- Tom told me that he sells about 300 cars a year.

Tom şimdi 300 çalışanın olduğunu söyledi.

- Tom said there are now 300 employees here.
- Tom said that there are now 300 employees here.

Tom 300 doları peşin ödediğini söyledi.

- Tom said he paid $300 in advance.
- Tom said that he paid $300 in advance.

Tom 300'den fazla madalya kazandı.

Tom has won more than 300 medals.

Tom günde yaklaşık 300 dolar kazanıyor.

Tom earns about $300 a day.

Tom'un en çok 300 doları var.

Tom has $300 at most.

Tom zaten bana 300 dolar borçlu.

- Tom already owes me three hundred dollars.
- Tom already owes me $300.

Hızlıdan kastettiği neredeyse 300 bpm [dakikada 300 vuruş] olan bir parçada her iki vuruşta bir.

By quickly, he means like every two beats in a song that’s nearly 300 bpm.

Sandıkların sadece anahtarlarını taşımak için 300 katır

300 mules to carry only the keys of the chests

Arabayı tamir ettirmek 300 dolara mal oldu.

It cost $300 to get the car fixed.

Polis karakolunun dışında 300 tane protestocu vardı.

There were 300 protesters outside the police station.

Tom bana söylememem için 300 dolar ödedi.

Tom paid me 300 dollars not to tell.

Depomuzda onlardan muhtemelen yaklaşık 300 tane var.

We have probably about three hundred of those in our warehouse.

300 dolar para cezası ödemek zorunda kaldım.

I had to pay a $300 fine.

Tom kasasında 300 bin doları olduğunu söyledi.

- Tom said he had 300,000 dollars in his safe.
- Tom said that he had 300,000 dollars in his safe.

Tom yılda yaklaşık 300 bin dolar kazanıyor.

Tom earns about $300,000 annually.

Tom'un hâlâ bana 300 dolar borcu var.

- Tom still owes me $300.
- Tom still owes me three hundred dollars.

Tom Mary'ye 300 dolar borcu olduğunu söylüyor.

Tom says he owes Mary $300.

Tom Mary'ye 300 dolar borcu olduğunu söyledi.

- Tom said he owes Mary $300.
- Tom said that he owes Mary $300.

Tom, Mary'ye 300 dolar borcu olduğunu söyledi.

- Tom said he owed Mary $300.
- Tom said that he owed Mary $300.

Bu masa bana 300 dolara mal oldu.

This desk cost me $300.

Tom 300 dolara kadar ödeme yapmaya isteklidir.

Tom is willing to pay up to $300.

Tom bana 300 dolar ödeyeceğine söz verdi.

Tom promised to pay me $300.

Tom 300 dolara bir fotoğraf makinesi aldı.

- Tom bought a camera for three hundred dollars.
- Tom bought a camera for $300.

Bir resort otelde günde 300 lira kazanıyor.

He makes 300 liras a day working at a resort hotel.

Oort bulutuna ise sadece 300 yıl kaldı ulaşmasına

Only 300 years to reach the Oort cloud

Her gün 300 mekik mi? Bu tamamen imkansız!

300 sit-ups every day? That's completely impossible!

Bugüne kadar 300 kelimelik bir deneme yazman gerekiyordu.

You were supposed to write a 300-word essay by today.

Tom bana 300 dolar borç alması gerektiğini söyledi.

- Tom told me he needed to borrow three hundred dollars.
- Tom told me that he needed to borrow three hundred dollars.

Tom yaklaşık 300 yıldır atalarının izini sürdüğünü söylüyor.

Tom says he can trace his ancestors back about 300 years.

Tom bana Mary'ye 300 dolar borçlu olduğunu söyledi.

- Tom told me he owed Mary $300.
- Tom told me that he owed Mary $300.

Tom bu kıyafet için 300 dolardan fazla harcadı.

Tom spent more than $300 on that suit.

Tom 300 dönümlük bir Noel ağacı çiftliğinde çalışıyor.

Tom works on a 300-acre Christmas tree farm.