Translation of "Katıdır" in English

Buz katıdır.

Ice is solid.

Babam çok katıdır.

My father is very strict.

Annem davranışlar hakkında katıdır.

My mother is strict about manners.

- Buz, kaymak için yeterince katıdır.
- Buz, paten yapmak için yeterince katıdır.

The ice is solid enough for skating.

Tom Mary'nin yaşının iki katıdır.

Tom is twice Mary's age.

Bu maddenin normal durumu katıdır.

The common state of this matter is solid.

Onlar sağlamdır, katıdır, eriyip havaya karışmazlar.

They are solid; they don't just melt into the air.

- Hayat zordur.
- Hayat katıdır.
- Yaşam zordur.

Life is tough.

Tom'un yaşı Mary'nin yaşının iki katıdır

Tom is twice Mary's age, isn't he?

Tokyo'nun nüfusu bizim şehrin nüfusunun beş katıdır.

The population of Tokyo is about five times as large as that of our city.

Yerel polis trafik ihlalleri konusunda çok katıdır.

The local police are very strict about traffic violations.

Bu köprü, o köprünün uzunluğunun iki katıdır.

- This bridge is twice the length of that one.
- This bridge is two times the length of that bridge.

O benim yaşımın en az iki katıdır.

He's at least twice my age.