Translation of "Ann" in English

0.005 sec.

Examples of using "Ann" in a sentence and their english translations:

Ann hasta görünüyor.

Ann seems to be ill.

Ann çilolataya düşkün.

Ann is partial to chocolate.

Ann çikolatayı sever.

Ann loves chocolate.

Ann bir amigo.

Ann is a cheerleader.

Ann kibarca söylüyor.

Ann sings elegantly.

Ann partimize gelmeyecektir.

Ann will not come to our party.

- Ann müziği çok seviyor.
- Ann müzikten çok hoşlanır.

Ann likes music very much.

Ann Coulter'ın yazdıklarını okuduğumda

When I read Ann Coulter's words,

Ann çikolatayı çok sever.

Ann likes chocolate very much.

Ann küçük bir kızdır.

Ann is a little girl.

O Ann ile evlendi.

He married Ann.

Ann resmi yapmayı bitirdi.

Ann finished painting the picture.

Sanırım Ann Jack'i seviyor.

I think Ann loves Jack.

Ann, şiir yazmayı sever.

Ann likes to write poems.

Ann bir iş bulamıyor.

Ann can't find a job.

Ann alt kata geldi.

Ann came downstairs.

John ve Ann birbirlerini seviyorlar.

- John and Ann like each other.
- John and Ann love each other.

Ann için bir bebek yaptım.

- I made Ann a doll.
- I made a doll for Ann.

Ann aşırı derecede çikolataya düşkün.

Ann is exceedingly fond of chocolate.

O adını Ann olarak değiştirdi.

She changed her name to Ann.

Ann çok iyi tenis oynar.

Ann plays tennis very well.

Ann bir iş bulmayı başaramaz.

Ann cannot manage to find a job.

Geçen ay Ann ile evlendi.

He got married to Ann last month.

Ann nehrin karşı tarafına yüzdü.

Ann swam across the river.

Ann bu hediyeyi bana verdi.

Ann gave me this present.

Ann tahtaya bir şeyler yazdı.

Ann wrote something on the blackboard.

John ve Ann birbirlerini severler.

John and Ann like each other.

Biri piyanoyu çalıyor. Bu Ann olmalı.

Somebody is playing the piano. It must be Ann.

Ann odasını her zaman temiz tutar.

Ann always keeps her room clean.

Ann genellikle okul sonrası tenis oynuyor.

Ann often plays tennis after school.

Ann mutlu bir rüya görüyor olmalı.

Ann must be having a happy dream.

Bu hediye bana Ann tarafından verildi.

I was given this present by Ann.

Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.

Ann has just finished writing her report.

O, geçen ay Ann ile evlendi.

He got married to Ann last month.

Çeşitli farklarına rağmen Joan ve Ann arkadaşlar.

In spite of their various differences, Joan and Ann are friends.

Mike lisenin ikinci yılında ve Ann de.

Mike is in the second year of high school and Ann is too.

Ann, küçük kız kardeşine bir ninni söyledi.

Ann sang a lullaby for her little sister.

Ann çikolatayı her şeyden daha çok seviyor.

Ann loves chocolate more than anything.

1954'te Ann Hodges'e bir göktaşı çarptı.

In 1954, Ann Hodges was hit by a meteorite.

Ann küçük kız kardeşine bir ninni söyledi.

Ann sang a lullaby for her little sister.

Ann ve Zachary birlikte kaçmış gibi görünüyor.

It seems Ann and Zachary ran off together.

Ya Ann ya da Carol bebeğe bakacak.

Either Ann or Carol is going to take care of the baby.

Barack Obama'nın annesi Ann Dunham bir antropologdu.

Barack Obama's mother, Ann Dunham, was an anthropologist.

Ann okula geç geldiği için öğretmeninden özür diledi.

Ann apologized to her teacher for coming to school late.

Gösteri o kadar sıkıcıydı ki Ann ve ben uykuya daldık.

The show was so boring that Ann and I fell asleep.

- Ben onun kız kardeşini Ann zannettim.
- Ann'i kız kardeşi sandım.

I mistook Ann for her sister.

Gelecek yıl, Ann ve Jong 30 yıldır evli olmuş olacak!

Next year, Ann and Jong will have been married for 30 years!

- Ann sinirli olarak yedi.
- Annie sinirli sinirli yedi.
- Annie sinirlice yedi.

Annie ate nervously.