Translation of "Kızartılmış" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kızartılmış" in a sentence and their english translations:

Fırında kızartılmış tavuğu severim.

I like roast chicken.

Ben kızartılmış muzu seviyorum.

I love fried bananas.

Domuz doğranmış ve kızartılmış.

The pork is diced and fried.

Kızartılmış yiyecek bana yaramıyor.

Fried food does not agree with me.

Bol yağda kızartılmış gıda lezzetlidir.

Deep-fried food is delicious.

Bir süre kızartılmış yiyeceklerden kaçının.

Avoid fried foods for a while.

Biz çoğunlukla bol yağda kızartılmış yemek yemeyiz.

I don't often eat deep-fried food.

Kenya'da, kızartılmış termitler Ugali ile birlikte yenir.

In Kenya, roasted termites are eaten with Ugali.

Fırında kızartılmış tavuk, benim en sevdiğim yemeklerden biridir.

Roast chicken is one of my favorite dishes.

Kızartılmış tavuğun bir çatalla mı yoksa parmaklarınızla mı yenilmesi gerektiğini düşünüyorsunuz?

Do you think fried chicken should be eaten with a fork or with your fingers?