Translation of "Kırmış" in English

0.008 sec.

Examples of using "Kırmış" in a sentence and their english translations:

Pencereyi çocuk kırmış olmalı.

The boy must have broken the window.

Tom birkaç kaburga kırmış gibi görünüyor.

It looks like Tom has broken a couple of ribs.

- Tom bileğini kırdı.
- Tom bileğini kırmış.

Tom fractured his wrist.

Camı kimin kırmış olabileceğine dair hiçbir fikrim yok.

I have no idea who might've broken the window.

- Tom yine bir şeyleri kırmış.
- Tom yine bir şeyleri bozmuş.

Tom has broken something again.

- Tom, elma ısırırken bir dişini kırdı.
- Tom, elma yerken bir dişini kırmış.

Tom broke a tooth biting into an apple.