Translation of "Hindistan'daki" in English

Hindistan'daki isyanı bastırdı.

He put down the rebellion in India.

Hinduizm Hindistan'daki başlıca dindir.

Hinduism is the main religion in India.

Hindistan'daki Maharaştra eyaletinin başkenti Mumbay'dır.

Mumbai is the capital of the Indian state of Maharashtra.

İnekler Hindistan'daki birçok insan için kutsaldır.

Cows are sacred to many people in India.

Hindistan'daki inekler birçok insan için kutsaldır.

The cows in India are sacred to many people.

Sosyo-ekonomik bariyerleri ve Hindistan'daki kast sistemini

It's a way we can break the socio-economic barriers

Sanjay Gubbi, Güney Hindistan'daki memleketi Karnataka'daki katliamdan bahsediyor.

Sanjay Gubbi is talking about bloodshed in his home state, Karnataka in southwest India.

Telugu, Hindistan'daki Andra Pradesh ve Telangana eyaletlerinde konuşulur.

Telugu is spoken in the Indian states of Andhra Pradesh and Telangana.

O, hayatını Hindistan'daki hastaları tedavi etmeye adamak istiyor.

He intends to devote his life to curing the sick in India.

Hindistan'daki bir guruyu ziyaret etmek için bir randevum var.

I have an appointment to visit a guru in India.

Bunlar, Hindistan'daki tüm sıcak paranın %85'ini oluşturuyordu ve ülke

represented more than 85% of all the ‘hard cash’ in India, a country where almost all

Hindistan'daki mesleklerin 5'te 4'nün gri pazarda olmasının nedeni.

which is to blame for the fact that 4 out 5 jobs in India are on the grey market.

Subrahmanyan Çandrasekhar 1910 yılında Hindistan'daki Lahor'da doğdu. On çocuktan biriydi.

Subrahmanyan Chandrasekhar was born in Lahore, India in 1910. He was one of ten children.