Translation of "Sistemini" in English

Çünkü dikkat sistemini,

because it turns on the attention system,

Iskelet sistemini işgal ediyor --

they invade the skeletal tissues --

Yüz tanıma sistemini uygulamakta.

across many of its 170 million closed-circuit cameras.

Peki, güneş sistemini çevreleyen

well, surrounding the solar system

Sonunda iskelet sistemini anlıyorum.

I finally understand the skeletal system.

Dan alarm sistemini başlattı.

Dan set off the alarm system.

Hangi işletim sistemini kullanıyorsun?

What operating system do you use?

Alarm sistemini nasıl geçtin?

How did you get past the alarm system?

Güneş sistemini böyle tamamen çevreleyen

completely surrounding the solar system

Onlar işletim sistemini çalışmaya başlatamıyorlar.

They cannot get the operating system to work.

Bana yeni dosyalama sistemini göster.

Show me your new filing system.

Endokrin sistemini anlamaya yönelik ilerlemeler kaydetsek?

that improve the options for trans people,

Galaksideki tüm gezegen sistemini ziyaret edebilir.

to visit every planetary system in the galaxy.

Ve bu bulut güneş sistemini kaplıyorsa

and if this cloud covers the solar system

Karmaşık bir kadro sistemini miras aldı

own devising.

Onların işi, güvenlik sistemini kontrol etmektir.

Their job is to check the security system.

Onlar ısıtma sistemini onarmak için buradalar.

They're here to fix the heating system.

O aslında serbest piyasa sistemini destekledi.

He basically supported the free market system.

Sosyo-ekonomik bariyerleri ve Hindistan'daki kast sistemini

It's a way we can break the socio-economic barriers

Almanya, 1880'lerde sosyal güvenlik sistemini benimsedi.

Germany adopted a social security system in the 1880's.

Ve o yaz tüm elektrik sistemini baştan döşedik.

And over that summer, we rewired the entire electrical system.

Hatalardan öğrenmek için bir "suçlama yok" sistemini kurmalıyız.

In order to learn from mistakes, we construct a "no blame" system.

Tom, Mary'nin video gözetim sistemini devre dışı bıraktı.

Tom disabled Mary's video surveillance system.

Bu hastalık esas olarak merkezi sinir sistemini etkiler.

This disease affects mainly on the central nervous system.

Yani oort bulutu güneş sistemini koruyan bir yapı değil

so the oort cloud is not a structure that protects the solar system

Fırlatma başarılı oldu. Biz şimdi güneş sistemini terk ediyoruz.

The launch was successful. We're now leaving the solar system.

Şirket, önümüzdeki aydan itibaren yeni yönetim sistemini uygulamaya başlıyor.

The company is starting to implement the new management system from next month.

Isınma sistemini tamir ettikleri için mutluyum, ancak şimdi de çok sıcak.

I'm glad that they fixed the heating system, but now it's too hot.

Oynayacağı DIRIGIESTE sistemini yarattılar, işe alma ya da asgari ücrette buna dahil.

a major role in all the areas, including the conditions to hire workers or the minimal

Hırsızlar güvenlik görevlileri tarafından fark edilmeden veya alarm sistemini harekete geçirmeksizin kocaman altın madeni paraları çaldılar.

The thieves stole the giant gold coin without being noticed by security guards or activating the alarm system.

Ayrımcılığa karşı yasaları, işe alma, konut edinme, eğitim ve ceza adalet sistemini de desteklemeliyiz. Anayasa ve en üst düzey ideallerimiz gerektirdiği budur.

We need to uphold laws against discrimination — in hiring, and in housing, and in education, and in the criminal justice system. That is what our Constitution and our highest ideals require.