Translation of "Ham" in English

-tadımlık bir ham veri-

a taste of raw data --

Ham petrolün sonu görünümde.

- The end of the era of petroleum is in sight.
- The end of the age of oil is in sight.

Ham petrol fiyatı düşmektedir.

Crude oil has been falling in price.

Gemiye ham petrol yüklüyorlar.

They're loading crude oil onto the ship.

Ham petrol fiyatı düşüyor.

The price of crude oil is sinking.

Onlar ham şakalar yaptı.

They made crude jokes.

Gemi Endonezya'dan ham madde taşıyor.

The ship transports raw materials from Indonesia.

Ham petrol bu fabrikada arıtılır.

Crude oil is refined at this plant.

Ham petrol çağının sonu görünümde.

The end of the era of petroleum is in sight.

Gemiden çıkan Nuh'un oğulları Sam, Ham ve Yafet idi. Ham Kenan'ın babasıydı.

And the sons of Noah, who came out of the ark, were Shem, Ham, and Japheth: and Ham is the father of Canaan.

Japonya ham madde açısından ithalata bağımlıdır.

Japan depends on imports for raw materials.

Deri, ayakkabı imalatı için ham maddedir.

Leather is raw material to produce shoes.

Japonya ham maddelerinin çoğunu ithal etmek zorunda.

Japan has to import most of its raw materials.

Bu, Malezya'dan ithal edilmiş bir ham maddedir.

This is a crude material imported from Malaysia.

Üç oğlu vardı: Sam, Ham ve Yafet.

And he begot three sons, Sem, Cham, and Japheth.

- Japonya yurtdışından birçok önemli ham madde ithal eder.
- Japonya yurt dışından çeşitli ham maddeleri ithal eder.

Japan imports various raw materials from abroad.

Bu şekil ham petrol ithalatının azaldığının bir göstergesidir.

This figure is a mirror of the decrease in imports of crude oil.

Bu düşüş, bu ham maddenin sıradan dalgalanmasının çok ötesinde ve

This drop is far beyond the usual fluctuations in the price of this raw material and the

Biz ham madde ithal ederiz ve bitmiş ürünler ihraç ederiz.

We import raw materials and export the finished products.

Güneydoğu kömür, ham petrol ve doğal gaz ile ilgili önemli bir enerji üreticisidir.

The Southeast is a major energy producer of coal, crude oil, and natural gas.

Nuh beş yüz yıl yaşadıktan sonra Sam, Ham ve Yafet adlı oğulları doğdu.

And Noah, when he was five hundred years old, begot Sem, Cham, and Japheth.

Kenan'ın babası olan Ham babasının çıplak olduğunu görünce dışarı çıkıp iki kardeşine anlattı.

And Ham, the father of Canaan, saw the nakedness of his father, and told his two brethren without.

Nuh, oğulları Sam, Ham ve Yafet, Nuh'un karısı ve üç gelini tam o gün gemiye bindiler.

- In the selfsame day Noe, and Sem, and Cham, and Japheth, his sons: his wife, and the three wives of his sons with them, went into the ark.
- In the selfsame day Noah, and Sem, and Cham, and Japheth his sons: his wife, and the three wives of his sons with them, went into the ark.