Translation of "Habersizdi" in English

- Saldırının büyüklüğünden habersizdi.
- Suçun iğrençliğinden habersizdi.

He was unaware of the enormity of the offense.

Tom tehlikeden habersizdi.

- Tom wasn't aware of the danger.
- Tom was unaware of the danger.

Tom gelişmelerden habersizdi.

Tom has been out of touch.

Sami ondan habersizdi.

Sami was unaware of that.

Tom tamamen habersizdi.

Tom was completely clueless.

Pasifik'in güneyinde battığından habersizdi.

her destruction in the southern ocean.

Leyla hâlâ soygundan habersizdi.

Layla was still unaware of the robbery.

Ona suikast yapılacağı planından habersizdi.

He was ignorant of the plot to assassinate him.

Kasabanın tahrip edildiği gerçeğinden habersizdi.

He was ignorant of the fact that the town had been destroyed.

Tom, Mary'nin yalan söylediğinden habersizdi.

Tom was unaware that Mary had lied.

Tom, Mary'nin yaptığı şeyden habersizdi.

Tom was unaware of what Mary had done.

- O, gerçekten habersizdi.
- O, gerçeği bilmiyordu.

He was ignorant of the fact.

Tom, attığı her adımı polisin izlediğinden habersizdi.

- Tom had no idea that the police were watching his every move.
- Tom had no idea the police were watching his every move.

- Sami kaydedildiğinden habersizdi.
- Sami kaydedildiğinin farkında değildi.

Sami was unaware he was being recorded.

Sami, Leyla'yı yönlendiren tatmin edilemez hırstan tamamen habersizdi.

Sami was completely unaware of the insatiable greed driving Layla.

- Mary kendi güzelliğinden habersizdi.
- Mary kendi güzelliğinin farkında değildi.

Mary was unaware of her own beauty.

- Tom'un aldatıldığından hiç haberi yoktu.
- Tom hileye uğradığından habersizdi.

- Tom had no idea that he was being cheated.
- Tom had no idea he was being cheated.