Translation of "Giyen" in English

giyen birini gördünüz mü?

but he ain't got no muscles?

İnsanlar sadece elbise giyen hayvanlardır.

Humans are the only animals that wear clothes.

Mavi gömlek giyen çocuk Tom'dur.

Tom is the boy wearing the blue shirt.

Mary, sarı elbiseyi giyen kız.

Mary is the girl wearing the yellow dress.

Meg kot giyen tek kızdı.

Meg was the only girl wearing jeans.

Mary kot giyen tek kızdı.

Mary was the only girl wearing jeans.

Mary etek giyen tek kızdı.

Mary was the only girl wearing a skirt.

Marie etek giyen tek kızdı.

Marie was the only girl wearing a skirt.

Kırmızı elbise giyen kız kim?

Who's the girl wearing the red dress?

Sarı elbise giyen kız Mary.

The girl wearing the yellow dress is Mary.

Zırh giyen büyük bir çarpışmayla düşer!

He who wears armor falls with a big crash!

Beyaz giysiler giyen kadın bir gecedeydi.

The woman who wore the white clothes was out to a party.

Meg kot pantolon giyen tek kızdı.

Meg was the only girl that was wearing jeans.

Mavi ceket giyen kız benim kızım.

The girl wearing the blue coat is my daughter.

Marie bir etek giyen tek kızdı.

- Mary was the only girl wearing a skirt.
- Marie was the only girl wearing a skirt.
- Marie was the only girl to wear a skirt.

Takım elbise giyen tek kişi Tom'du.

Tom was the only one wearing a suit.

Takım elbise giyen tek kişi Tom'dur.

Tom is the only one wearing a suit.

Kırmızı elbise giyen şu kız Mary'dir.

That girl wearing a red dress is Mary.

Goril kıyafeti giyen biri karşılaşmanın arasına giriyor,

an individual dressed as a gorilla walks into the fray,

Mavi bir ceket giyen kız benim kızım.

The girl in a blue coat is my daughter.

Tom şapka giyen bir kişinin resmine bakıyordu.

Tom was looking at a picture of a person wearing a hat.

Tom yüksek topuklu ayakkabı giyen kızları sevmez.

Tom doesn't like girls who wear high heels.

Eldiven giyen bir kedi hiç fare yakalayamaz.

A cat wearing gloves won't catch any mice.

Takım elbise giyen tek kişi Tom değildi.

Tom wasn't the only one wearing a suit.

Tom şapka giyen bir adamı aradığını söyledi.

- Tom said he was looking for a guy wearing a hat.
- Tom said that he was looking for a guy wearing a hat.

Ona beyaz şapka giyen adamın kim olduğunu sordum.

I asked her who the man wearing the white hat was.

Beyaz bir elbise giyen kız benim kız kardeşim.

The girl wearing a white dress is my sister.

- Sarı yağmurluk giyen kız kim?
- Sarı yağmurluklu kız kim?

Who's the girl in a yellow raincoat?

Hey, dün bu gömleği giyen kişi sen değil miydin?

Hey, weren't you the one wearing this shirt yesterday?

Sivrisinekler koyu giysiler giyen insanlar için daha çekici görünmektedir.

Mosquitoes seem to be more attracted to people wearing dark clothes.

Tom kazara takım elbise giyen insanlarla dolu bir odaya yürüdü.

Tom accidentally walked into a room full of people wearing suits.

Bazı okullar Cadılar Bayramı için ürpertici palyaço kostümleri giyen öğrenciler yasakladı.

Some schools have banned students from wearing creepy clown costumes for Halloween.

Bir zamanlar Tom'un ayağı trende yüksek topuklu giyen bir kadın tarafından ezildi.

Tom's foot was once crushed by a woman wearing high heels in the train.