Translation of "Gülmek" in English

0.005 sec.

Examples of using "Gülmek" in a sentence and their english translations:

Gülmek yeter!

Stop laughing.

Gülmek sağlıklıdır!

Laughing is healthy!

Diğerlerine gülmek kabalıktır.

It is rude to laugh at others.

Ben gülmek istedim.

I wanted to laugh.

Canım gülmek istemiyor.

I don't feel like laughing.

Canım gülmek istedi.

I felt like laughing.

Canım gülmek istiyor.

I feel like laughing.

- Gülmek beni mutlu eder.
- Gülmek beni mutlu ediyor.

Smiling makes me happy.

Çocuk gülmek yerine ağlar.

Instead of smiling, the boy cries.

Başkalarına gülmek iyi değildir.

It is not good to laugh at others.

Bu, gülmek için önemlidir.

It's important to laugh.

Canım çok gülmek istemiyor.

I don't feel much like laughing.

Gerçekten canım gülmek istemiyordu.

I didn't really feel like laughing.

Gülmek en iyi ilaçtır!

Laughter is the best medicine.

Tom bunu gülmek için söyledi.

Tom said that for the laugh.

Hakkında gülmek için ne var?

What's there to smile about?

Gülmek senin için gerçekten yararlı.

Laughing is really good for you.

Tom bile gülmek zorunda kaldı.

Even Tom had to laugh.

Tom'un ilk tepkisi gülmek oldu.

Tom's first reaction was to laugh.

- Gülesim yoktu.
- İçimden gülmek gelmedi.

I didn't feel like laughing.

Tom içinden gülmek gelmediğini söyledi.

- Tom said he didn't feel like laughing.
- Tom said that he didn't feel like laughing.

Şu anda canım gülmek istemiyor.

I don't feel like laughing right now.

Tom'un canı çok fazla gülmek istemiyordu.

Tom didn't feel much like smiling.

Ben sinirli olduğumda gülmek eğiliminde olurum.

I tend to laugh when I'm nervous.

Üzgün müsün? Gülmek en iyi ilaçtır.

Are you sad? Laughter is the best medicine.

Tom Mary'ye canının gülmek istemediğini söyledi.

Tom told Mary that he didn't feel like laughing.

Gülmek hırçınlık için en etkili bir panzehirdir.

Laughing is the most effective antidote to bad temper.

- Kahkaha en iyi ilaçtır.
- Gülmek en iyi ilaçtır!

Laughter is the best medicine.

- Kahkahayla gülmek elimde değildi.
- Elimde olmadan kahkahayla güldüm.

I couldn't help laughing out.

Bu bana gülmeni istemediğim için değil aksine sana gülmek istediğim içindir.

It is not because I do not want you to laugh at me, rather it is because I would like to laugh at you.

Sen genç ve sağlıklı olduğunda pazartesi günü kendini öldürmek ve çarşamba günü tekrar gülmek isteyebilirsin.

When you are young and healthy, you can want to kill yourself on Monday and laugh again on Wednesday.

Film izlemek için sinemaya gitmezsiniz. Daha ziyade, iki yüz kişi ile birlikte gülmek ve ağlamak için sinemaya gidersiniz.

You don't just go to the cinema to watch films. Rather, you go to the cinema in order to laugh and cry together with two hundred people.