Translation of "Gözyaşlarıyla" in English

0.003 sec.

Examples of using "Gözyaşlarıyla" in a sentence and their english translations:

Gözleri gözyaşlarıyla yıkanmış.

His eyes are bathed in tears.

Yüzü gözyaşlarıyla ıslaktı.

Her face was wet with tears.

Kızın gözleri gözyaşlarıyla doluydu.

The girl's eyes were filled with tears.

Onun gözleri gözyaşlarıyla doluydu.

Her eyes were filled with tears.

Gözlerinde gözyaşlarıyla TV izliyordu.

She was watching TV with tears in her eyes.

Tom öfke gözyaşlarıyla ağladı.

Tom cried tears of rage.

Tom'un yüzü gözyaşlarıyla ıslaktı.

Tom's face was wet with tears.

Onun yastığı gözyaşlarıyla ıslandı.

Her pillow was wet with tears.

Onun gözleri gözyaşlarıyla doldu.

His eyes filled with tears.

Tom'un gözleri gözyaşlarıyla doluydu.

Tom's eyes were full of tears.

Onun yüzü gözyaşlarıyla lekeliydi.

Her face was stained with tears.

Tom'un gözleri gözyaşlarıyla doldu.

Tom's eyes filled with tears.

Mary'nin gözleri gözyaşlarıyla doluydu.

Mary's eyes were brimming with tears.

Benim yastık gözyaşlarıyla sırılsıklam oldu.

My pillow was drenched with tears.

O ayrıldığında timsah gözyaşlarıyla ağladı.

She cried crocodile tears when he left.

Yanaklarından aşağı akan gözyaşlarıyla bana baktı.

She looked at me with tears running down her cheeks.

Üzücü sahneyi kendisi için resmederken gözleri gözyaşlarıyla doluydu.

Her eyes were filled with tears when she pictured the sad scene to herself.

Tom gözyaşlarıyla babasının annesini nasıl vahşice dövdüğünü hatırladı.

Tom tearfully recalled how his father savagely had beaten his mother.

O, yanaklarından aşağıya doğru akan gözyaşlarıyla mektubu okudu.

He read the letter with tears running down his cheeks.