Translation of "Gözetleme" in English

Beyin gözetleme yöntemini kullansaydı?

to detect and prevent the protest?

Tom gözetleme deliğinden baktı.

Tom looked through the peephole.

Tom gözetleme deliğinden dikizledi.

Tom peeked out the peephole.

Tom gözetleme kamerasını fark etmedi.

Tom didn't notice the surveillance camera.

Tom kapıdaki gözetleme deliğinden baktı.

Tom looked through the peephole in the door.

Bu gözetleme kamerası bizim sessiz tanığımızdır.

This surveillance camera is our silent witness.

Tepenin zirvesi iyi bir gözetleme noktasıdır.

The top of the hill is a good vantage point.

Tarantulanın gözetleme düzeneğinden pek bir şey kaçmaz.

Little escapes the tarantula's surveillance system.

Onlar duvar boyunca devam eden gözetleme kuleleri.

They’re cast by the watchtowers along the wall.

Tom kapıyı açmadan önce gözetleme deliğinden baktı.

Tom looked through the peephole before opening the door.

Sahil boyunca uzanan gözetleme kuleleri ile birlikte, Romalı tuzağı kurulmuştu.

With look out posts set up along the shore, the Roman ambush is set.