Translation of "Fosil" in English

0.005 sec.

Examples of using "Fosil" in a sentence and their english translations:

fosil kayıtlarıyla karşılaştırdığımız

where we take the anatomy of modern animals,

Paleontologlar fosil arıyorlar.

The paleontologists are looking for fossils.

Fosil yakıtlar tükeniyor.

Fossil fuels are being depleted.

fosil yakıtları kullanmayı kestiğimizde

so that when we stop burning fossil fuels,

Kıta fosil yakıtlarca zengindir.

The continent is abundant in fossil fuels.

O yaşayan bir fosil!

He is a living fossil!

Fosil yakıt fiyatları tavana vurdu.

Fossil fuel prices shot through the roof.

Van Horne, çocukken fosil topladı.

As a child, Van Horne collected fossils.

Fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı azaltmalıyız.

We need to reduce our dependence on fossil fuels.

Ardından bu verileri fosil kayıtlarına işledik

And then we apply these anatomical data to the fossil record,

Fosil yakıt endüstrisi kar amacı güderken

The fossil fuel industry generates profits,

fosil yakıtların kullanımını azaltmak için önlemler

efforts focus on carbon dioxide by imposing taxes on carbon and taking

Fosil yakıtlar sonsuza kadar var olmayacak.

Fossil fuels won't be available forever.

Fosil yakıtlar küresel ısınmanın başlıca nedenleridir.

Fossil fuels are the main causes of global warming.

Bu fosil 30 milyondan fazla yaştadır.

This fossil is over 30 million years old.

Elimde olan şey fosil bir deniz kabuğu.

What I have in my hand is a fossil seashell.

Fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye doğru uzaklaşmamız gerekiyor.

We need to move away from fossil fuels towards renewable energy.

Bu müzenin büyük bir fosil koleksiyonu var.

This museum has a large fossil collection.

Tarafından üretilmesi gibi . Fosil yakıtların yanmasına ve bazı

it is also called laughing gas, just as methane is mainly produced by

Genelinde enerji kullanımındaki artışla birlikte fosil yakıtlara olan

world will lead to an increase in global temperatures from four to

- Tom bir fosil buldu.
- Tom bir taşıl buldu.

Tom found a fossil.

fosil yakıtın yakılmasını önlerken buz tabakalarının erime oranını azaltmaya

melting of ice sheets while avoiding burning fossil fuels of

Ralph Waldo Emerson'ın onu söylediği gibi, "dil fosil şiiridir".

As Ralph Waldo Emerson puts it, "language is fossil poetry".

Yeni bir fosil bulunmuş ve öğrenci de yeni bilgiyi okumuş.

A new fossil was found and the student read the new information.

İki alanda olan bir gelişme: hem fosil yakıtlarda hem de

A development which has happened on two fronts: both in fossil fuels as well as renewable

Batı Virginia'da elektriğin % 90'dan fazlası kömürden üretilir. Ama Kaliforniya'da elektriğin sadece % 1'i bu fosil yakıttan üretilir.

In West Virginia, over 90% of the electricity is generated from coal. But in California, only 1% of electricity is generated from this fossil fuel.