Translation of "Arıyorlar" in English

- Bela arıyorlar.
- Belalarını arıyorlar.

- They are looking for trouble.
- They're looking for trouble.

- Onlar seni arıyorlar.
- Onlar sizi arıyorlar.
- Sizi arıyorlar.

They're looking for you.

Bir çözüm arıyorlar.

They are seeking a solution.

Onlar Tom'u arıyorlar.

They're looking for Tom.

Onlar seni arıyorlar.

They're looking for you.

Onlar onu arıyorlar.

- They're looking for it.
- They're looking for him.

Onlar iş arıyorlar.

They are seeking jobs.

Paleontologlar fosil arıyorlar.

The paleontologists are looking for fossils.

İnsanlar sempati arıyorlar.

People are looking for sympathy.

Onlar birisini arıyorlar.

They're looking for someone.

Onlar hala kanıt arıyorlar.

They are still seeking evidence.

Oturmak için sandalyeler arıyorlar.

They are looking for chairs to sit on.

Onlar hâlâ suçluyu arıyorlar.

They are still looking for the criminal.

Onlar hâlâ çocuğu arıyorlar.

They are still looking for the child.

İnsanlar Gençlik Çeşmesini arıyorlar.

The men are searching for the Fountain of Youth.

Afrikadaki mülteciler yardım arıyorlar.

Refugees in Africa are seeking help.

Polisler yıllarca Tom'u arıyorlar.

The police have been searching for Tom for years.

Kaçak bir köleyi arıyorlar.

They are looking for a runaway slave.

İnsanlar şehrin sıcağından kaçış arıyorlar.

People seek escape from the heat of the town.

Yaşamak için bir ev arıyorlar.

They are looking for a house to live in.

Onlar enkaz arasında ceset arıyorlar.

They were hunting for bodies among the ruins.

Onlar ilanla bir aşçı arıyorlar.

They are advertising for a cook.

Tom ve Mary, John'u arıyorlar.

Tom and Mary are looking for John.

Onlar bir günah keçisi arıyorlar.

They're looking for a scapegoat.

Tom ve Mary birbirlerini arıyorlar.

Tom and Mary are looking for each other.

Onlarda kendilerine yeni yaşam alanları arıyorlar

they are looking for new living spaces for them

Onlar sekiz gündür uçağı arıyorlar, başarısız.

They've been looking for the plane for eight days, without success.

Şimdi ayrılmalıyım, beni uçuş için arıyorlar.

Now I have to leave, they're calling for my flight.

Tom ve Mary hala John'u arıyorlar.

Tom and Mary are still looking for John.

Tom ve Mary yeni bir daire arıyorlar.

Tom and Mary are looking for a new apartment.

Çocuklar mantar arıyorlar ve onları eve geri getiriyorlar.

The children are looking for mushrooms and bringing them back to the house.

Hackerlar, özel ya da kamuya açık ağlara gizlice girmek için yeni yollar arıyorlar.

Hackers find new ways of infiltrating private or public networks.

Hayır, polis köpeği olan bir adam aramıyor. Onlar şapkası olan bir adam arıyorlar.

No, the police aren't looking for a man with a dog. They're looking for a man with a hat.

Hayır, polis bir adamı aramak için bir köpek kullanmıyor. Onlar köpeği olan bir adam arıyorlar.

No, the police aren't using a dog to look for a man. They're looking for a man who has a dog.