Translation of "Erişimi" in English

0.004 sec.

Examples of using "Erişimi" in a sentence and their english translations:

Türkiye, Twitter'a erişimi engelledi.

Turkey has blocked access to Twitter.

Tom'un veritabanına erişimi yok.

Tom does not have access to the database.

Herkesin internete erişimi yok.

Not everyone has access to the Internet.

Tüm öğrencilerin kütüphaneye erişimi var.

All students have access to the library.

Her öğrencinin kütüphaneye erişimi vardır.

Every student has access to the library.

Onun Amerikan elçiliğine erişimi var.

He has access to the American embassy.

Tekerlekli sandalye erişimi çok sınırlıdır.

Wheelchair access is very limited.

Tom'un ihtiyacımız olan bilgiye erişimi var.

Tom has access to the information we need.

Insanoğlunun üçte ikisinin tıbbi görüntüleme erişimi yok.

two-thirds of humanity lacks access to medical imaging.

Havaalanına kolay erişimi olan bir yerde kalalım.

Let's stay somewhere with easy airport access.

Bütün evrenkent öğrencilerinin evrenkent kütüphânesine erişimi vardır.

All the students of the university have access to the university library.

Otelde internet erişimi için ek bir ücret var.

There's an extra charge at the hotel for Internet access.

Bazı şirketler hâlâ internet erişimi olup olmadığını tartışmaktadır.

Some companies are still debating whether to get Internet access.

Dünyadaki birçok insanın iyi kalitede suya erişimi yok.

Many people around the world don't have access to good quality water.

Bugün, iki milyardan fazla insan ilaçlara erişimi olmadan yaşıyor.

Today, over two billion people live without access to medicines.

Hacker şirketin veri tabanında bulunan hassas dosyalara erişimi kazandı.

The hacker gained access to sensitive files in the company's database.

Herkesin aynı fiziğe erişimi var, fiyakalı bir laboratuvara ihtiyacınız yok.

Everybody has access to the same physics; you don't need a big, posh lab.

Animesiz dünya Internet erişimi olmayan bir çamaşır makinesi gibi olurdu.

The world without anime would be like a washing machine without Internet access.

Burada çocukların eğitime ya çok az ya da hiç erişimi yok.

Children here have little or no access to education.

Ama sadece yakın arkadaşlarının ve müttefiklerinin bu orana erişimi söz konusu

But only his friends and allies have access to this rate.

Dünya çapında yaklaşık bir milyar insanın temiz, güvenli suya erişimi yok.

Nearly one billion people around the globe lack access to clean, safe water.

Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!

Get both a phone and internet access in a single package!

Şirketinize iyi erişimi olan bir yer için bir rezervasyon yapabilirsem çok minnettar olurum.

I'd be very thankful if I could make a reservation for a room that has good access to your company.