Translation of "Enine" in English

0.009 sec.

Examples of using "Enine" in a sentence and their english translations:

O enine boyuna düşünüyor.

- She is meditating.
- She's meditating.

Bunu enine boyuna düşünmelisin.

You've got to think this out.

Bunu enine boyuna düşünmek zorundasın.

You've got to think this through.

Bunu enine boyuna düşündün mü?

Have you thought this through?

Biz ne giyeceğimizi enine boyuna düşündük.

We agonized over what to wear.

Biz ne yapacağımızı enine boyuna düşündük.

We agonized over what to do.

Biz onu haftalardır enine boyuna düşündük.

We agonized over that for weeks.

Hepiniz bunu enine boyuna düşündünüz mü?

Have you all thought this through?

Enine boyuna düşünülürse, onun hatalı olduğunu söyleyemeyiz.

All things considered, we cannot say that he is wrong.

Sakin kalalım ve bunu enine boyuna düşünelim.

Let's stay calm and think this through.

Sakin kalalım ve bunu enine boyuna dikkatlice düşünelim.

Let's stay calm and think this through carefully.

- İyi bir bakışım var.
- Enine boyuna değerlendirdim.
- Etraflıca düşündüm.

I got a good look.

Tom ve ben bu konu hakkında enine boyuna konuştuk.

Tom and I talked at length about this subject.

- Biz konuyu enine boyuna tartıştık.
- Biz konuyu uzun uzadıya tartıştık.

We discussed the topic at length.

- Ne yapacağıma karar vermeden önce enine boyuna düşünmek için zamana ihtiyacım var.
- Ne yapacağımı belirlemeden önce etraflıca düşünmek için zamana ihtiyacım var.

I need time to mull things over before I decide what to do.