Translation of "Bisikletim" in English

0.009 sec.

Examples of using "Bisikletim" in a sentence and their english translations:

- Bisikletim kırmızı.
- Benim bisikletim kırmızı.

My bicycle is red.

Bisikletim nerede?

- Where's my bike?
- Where is my bike?

Bisikletim çalındı.

- My bicycle's been stolen.
- My bike was stolen.
- My bicycle has been stolen.

Bisikletim bozuldu.

My bike broke down.

Bir bisikletim yok.

- I don't have a bicycle.
- I do not have a bicycle.

Bir bisikletim var.

- I have a bicycle.
- I've got a bike.
- I have a bike.

İşte benim bisikletim.

Here is my bicycle.

Bisikletim tamir edilmeli.

My bicycle is in need of repair.

Müzede bisikletim çalındı.

My bike was stolen at the museum.

Bu benim bisikletim.

- This is my bicycle.
- This is my bike.

Benim bisikletim çalındı.

My bike has been stolen.

Benim bisikletim bozuk.

My bike is broken.

Dün bisikletim çalındı.

My bike was stolen yesterday.

Elektrikli bisikletim katlanabilir.

- My electric bike is foldable.
- My electric bike can be folded up.

Umarım bisikletim çalınmaz.

I hope my bike doesn't get stolen.

Küçükken bisikletim yoktu.

I didn't have a bicycle when I was growing up.

- Yeni bir bisikletim var.
- Benim yeni bir bisikletim var.

- I've got a new bike.
- I have a new bicycle.
- I have a new bike.

Yeni bir bisikletim var.

I have a new bicycle.

Döndüğümde bisikletim yok olmuştu.

My bicycle was gone when I returned.

Bu benim eski bisikletim.

This is my old bike.

Dün gece bisikletim çalındı.

My bike was stolen last night.

Bisikletim dün tamir edildi.

I had my bicycle fixed yesterday.

Kırmızı bir bisikletim var.

- I have a red bike.
- I have a red bicycle.

Yepyeni bir bisikletim var.

I've got a brand new bike.

Bir bisikletim bile yok.

I don't even have a bicycle.

Benim bisikletim, bisiklet dükkanındadır.

My bike is in the bike shop.

Alışverişe gittiğimde bisikletim çalındı.

My bike was stolen when I went shopping.

Bisikletim geçen hafta çalındı.

My bike was stolen last week.

Bu benim kendi bisikletim.

This is my own bike.

Benim bisikletim de çalındı.

My bicycle has been stolen, too.

Müthiş bir bisikletim var.

I have an awful bike.

Benim elektrikli bisikletim katlanır.

- My electric bicycle is foldable.
- My electric bicycle can be folded up.

O benim bisikletim değil.

- That's not my bike.
- That is not my bike.
- That isn't my bike.

Siyah bir bisikletim var.

I have a black bicycle.

Benim yeni bir bisikletim var.

I've got a new bike.

Benim eski bir bisikletim var.

I have an old bicycle.

Katlanabilir bir elektrikli bisikletim var.

I've got an electric bike that's foldable.

Noel için bir bisikletim aldım.

I got a bicycle for Christmas.

Radyonu bisikletim için bana verir misin?

Will you give me your radio for my bicycle?

Bu benim yeni üç tekerlekli bisikletim.

This is my new tricycle.

En son model bir bisikletim var.

I have a bicycle of the latest model.

Benim bisikletim kabak bir lastiğe sahip.

- My bicycle has a flat tire.
- My bicycle has a flat.
- My bicycle's got a flat tyre.
- My bike has a flat tyre.
- My bike's got a flat tyre.

- Bir bisikletim var.
- Bir motosikletim var.

I have a bike.

Benim bisikletim seninkinden çok daha yeni.

- My bicycle is much newer than yours.
- My bicycle is a lot newer than yours.

Bisikletim bozuldu, bu yüzden yürümek zorunda kaldım.

My bicycle broke, so I had to walk.

Bir arabam, bir motosikletim ve iki bisikletim var.

I have a car, a motorcycle, and 2 bicycles.

Benim bisikletim Tom'un bisikletinden iki kat daha pahalı.

- My bicycle cost twice as much as Tom's.
- My bicycle cost twice as much as Tom's bicycle.