Translation of "Ekledi" in English

Facebook'ta beni ekledi.

She added me on Facebook.

Tom su ekledi.

Tom added water.

Birkaç isim ekledi.

He added a few names.

- Mary, Tom'u bağlantılarına ekledi.
- Mary Tom'u kişilerine ekledi.

Mary added Tom to her contacts.

Bunu Google Harita'ya ekledi.

He added this to Google Map.

Tom yahniye brokoli ekledi.

Tom added broccoli to the stew.

O, ona inanmadığını ekledi.

He added that he didn't believe it.

Tom ateşe odun ekledi.

Tom added wood to the fire.

Ardından “Gerçeği söylüyorum...” diye ekledi.

He then added, "I tell you the truth..."

Mektubuna yakında tekrar yazacağını ekledi.

She added in her letter that she would write again soon.

"Anahtar kilitin içinde", adam ekledi.

"The key is in the lock," the man added.

Tom Mary'nin adını listeye ekledi.

- Tom has added Mary's name to the list.
- Tom added Mary's name to the list.

Güzel hava yolculuğumuza neşe ekledi.

Fine weather added to the joy of our trip.

Mary kocasının adını onunkine ekledi.

Mary added her husband's name to hers.

Tom "bu sıkıcıydı" diye ekledi.

"It was boring," Tom added.

Tom evine bir oda ekledi.

Tom added a room to his house.

Avrupa Birliği olacak, bir şart ekledi.

become the European Union, he added a condition.

"Onu adliye binasında alabilirsin, " katip ekledi.

"You can get it at the courthouse," the clerk added.

"Bir dakika içinde döneceğim,"diye ekledi.

"I'll be back in a minute," he added.

O yakında tekrar yazacağını mektubunda ekledi.

She added in her letter that she would write again soon.

Krem şantiye az miktarda brendi ekledi.

A small amount of brandy is added to the whipped cream.

O, pakete bir "Kırılgan" etiketi ekledi.

He attached a "Fragile" label to the package.

Tom listeye üç yeni isim ekledi.

Tom has added three new names to the list.

Tom tabloya birkaç son rötuşları ekledi.

Tom added a few finishing touches to the painting.

Tom, güvece bazı ilginç baharatlar ekledi.

Tom added some interesting spices to the stew.

Hareket, Japonya tarihine yeni bir sayfa ekledi.

The movement added a new page to the history of Japan.

Partide harika bir zaman geçirdiğini sözlerine ekledi.

He added that he had a wonderful time at the party.

O sevgililer gününde biraz koyu çikolata ekledi.

She enclosed a little dark chocolate in her valentine.

Tom adını dansa katılmak isteyenlerin listesine ekledi.

Tom added his name to the list of people who wanted to attend the dance.

Tom'un annesi onu Facebook'ta bir arkadaş olarak ekledi.

Tom's mother added him as a friend on Facebook.

Tom Mary'nin ismini listede gördü ve kendininkini ekledi.

Tom saw Mary's name on the list and added his.

Tom hem kendi adını hem de Mary'nin adını listeye ekledi.

Tom added both his and Mary's name to the list.

O aç olduğunu söyledi ve sonra ayrıca susuz olduğunu da ekledi.

He said he was hungry, and then he added that he was also thirsty.

"Kimse gelmeyecekse ben tek başıma gidip tatarlarla tek başıma savaşacağım." diye ekledi

“If no one else will come, I will go and fight the Tatars alone!”

Şirket birleşmeler ve diğer fırsatlar üzerinde çalışmak için 25 yeni ortak ekledi.

The firm has added 25 new associates to work on mergers and other deals.

- Tom çorbayı koyulaştırmak için buğday ekledi.
- Tom çorbanın kıvamını arttırmak için bulgur kattı.

Tom added wheat to thicken the soup.

- O, çayına biraz şeker ve süt kattı.
- O çayına biraz şeker ve süt ekledi.

He added a little sugar and milk to his tea.