Translation of "Facebook'ta" in English

0.010 sec.

Examples of using "Facebook'ta" in a sentence and their english translations:

- Facebook'ta mısınız?
- Facebook'ta mısın?

Are you on Facebook?

- O, Facebook'ta değil.
- Facebook'ta yok.

He is not on Facebook.

Facebook'ta mısınız?

Are you on Facebook?

Facebook'ta yok.

He is not on Facebook.

Facebook'ta beni ekledi.

She added me on Facebook.

Facebook'ta onunla konuşuyorum.

I'm talking to her on Facebook.

Bizi Facebook'ta beğenin!

Like us on Facebook!

Fadıl, Facebook'ta faaldir.

Fadil is active on Facebook.

Onu Facebook'ta okudum.

I read it on Facebook.

Onu Facebook'ta engelledi.

She blocked him on Facebook.

- Sami, Leyla'yı Facebook'ta engelledi.
- Sami, Leyla'yı Facebook'ta blokladı.

Sami blocked Layla on Facebook.

Facebook'ta insanları arkadaşlıktan çıkarıyoruz

We unfriend people on Facebook,

Bütün günü Facebook'ta geçirmiyorum.

I don't spend the whole day on Facebook.

Facebook'ta kaç arkadaşın var?

How many friends do you have on Facebook?

Lütfen beni Facebook'ta ekle.

- Please add me on Facebook.
- Please, add me on Facebook.

Beni Facebook'ta dürtmeyi kes!

Stop poking me on Facebook.

Biz Facebook'ta konuşmaya başladık.

We started talking on Facebook.

Seni Facebook'ta bulabilir miyim?

Can I find you on Facebook?

Facebook'ta fotoğraf göndermeyi sevmiyorum.

I don't like to post photos on Facebook.

Sami, Facebook'ta Leyla'yı izliyordu.

Sami was tracking Layla on Facebook.

- Sami, Facebook'ta Leyla rolü yapıyordu.
- Sami, Facebook'ta Leyla gibi davranıyordu.

Sami was acting as Layla on Facebook.

- Facebook'ta sohbet ettiğim kişilerin çoğu öğrencidir.
- Facebook'ta konuştuğum insanların çoğu öğrenci.

Most of the people I chat with on Facebook are students.

Facebook'ta ne kadar beğeni aldığımızı.

how many likes we get on Facebook.

Beni Facebook'ta engelledin, şimdi öleceksin.

You blocked me on Facebook, and now you're going to die.

Facebook'ta yeni arkadaşlar eklemeyi seviyoruz.

We like to add new friends on Facebook.

Facebook'ta olmayan birini tanıyor musun?

Do you know anyone who's not on Facebook?

Eğer Facebook'ta yoksan, var değilsin.

If you're not on Facebook, you don't exist!

O, Facebook'ta benden daha popüler.

She's more popular than me on Facebook.

Annem Facebook'ta arkadaşım olmak istiyor.

My mother wants to be my friend on Facebook.

Facebook'ta yayınladığın resimdeki kadın kim?

Who was the woman in the picture you posted on Facebook?

Facebook'ta ne kadar zaman harcıyorsun?

How much time do you spend on Facebook?

Facebook'ta özel resimler paylaşmayı bırakmalısın.

You need to stop posting private photos on Facebook.

Tom, Facebook'ta Mary'nin resmini beğendi.

Tom liked Mary's picture on Facebook.

- Sami Facebook'ta idi.
- Sami Facebook'taydı.

Sami was on Facebook.

Sami, Leyla'yı Facebook'ta takip ediyordu.

Sami followed Layla on Facebook.

Sami, Leyla'ya Facebook'ta mesaj attı.

Sami messaged Layla on Facebook.

Savaş lordu Facebook'ta iyi görünüyordu.

The warlord looked good on Facebook.

Yanni Facebook'ta kız kılığına girdi.

Yanni impersonated a girl on Facebook.

Beni Facebook'ta eklediğin için teşekkür ederim.

Thanks for adding me on Facebook.

Facebook'ta kalmaktansa dışarı gitmeyi tercih ederim.

I prefer going outside to spending time on Facebook.

Dün Facebook'ta yayınlamış olduğum gönderiyi sildim.

I deleted the post I posted on Facebook yesterday.

O Facebook'ta başka kızlarla flört ediyor.

He flirts with other girls on Facebook.

Işığı kapatmadan önce Facebook'ta videolar seyrediyordu.

She watched videos on Facebook before turning off the light.

Tom, Facebook'ta bir haber hikayesi paylaştı

Tom shared a news story on Facebook.

Tom Facebook'ta sahte bir haber paylaştı.

Tom shared a fake news story on Facebook.

Biz Facebook'ta birbirimizi arkadaş olarak ekledik.

We friended each other on Facebook.

Sami, Leyla'nın çıplak fotoğraflarını Facebook'ta yayınladı.

Sami published naked photos of Layla on Facebook.

Sami'nin Facebook'ta birden fazla hesabı vardı.

Sami had multiple accounts on Facebook.

Bölücülerin Facebook'ta sayısız sahte hesapları var.

The separatists have countless fake accounts on Facebook.

- Sami ve Leyla, Facebook'ta hiç etkileşim kurmadılar.
- Sami ve Leyla, Facebook'ta hiç etkileşim içinde olmadılar.

Sami and Layla never interacted on Facebook.

Ben neredeyse her gün Facebook'ta vakit geçiririm.

I spend time on Facebook almost every day.

Facebook'ta en son ne zaman vakit geçirdin?

When was the last time you spent time on Facebook?

Beni Facebook'ta engelledin ve şimdi aniden kayboluyorsun.

You've blocked me on Facebook, and now you suddenly disappear.

Tom'un dün Facebook'ta postaladığı postayı sana göndereceğim..

I will send you the post which Tom posted on Facebook yesterday.

Tom sık sık facebook'ta motivasyon alıntılar postalar.

Tom often posts motivational quotes on Facebook.

Facebook'ta mutlak gizlilik bir yanılsamadır. Gerçekte yoktur.

Absolute privacy on Facebook is an illusion. It doesn't exist in reality.

Bu sahte haber Facebook'ta milyonlarca kez paylaşıldı.

This fake news story was shared over a million times on Facebook.

Tom Facebook'ta onu okumadan bir makale paylaştı.

Tom shared an article on Facebook without even reading it.

Sami, Facebook'ta Leyla'nın uygunsuz bir resmini yayınladı.

Sami posted an inappropriate picture of Layla on Facebook.

Sami, Facebook'ta Leyla'nın çıplak bir resmini yayınladı.

Sami posted a nude picture of Layla on Facebook.

Sami, Facebook'ta çıplak resimler yayınlamaya devam etti.

Sami continued to post nude pictures on Facebook.

Facebook'ta her saniye on binden fazla mesaj gönderilir.

Over ten thousand messages are sent every second on Facebook.

Benim Facebook'ta sohbet ettiğim insanların çoğu Brezilyalı değildir.

Most of the people I chat with on Facebook are not from Brazil.

Dan, Linda ile olan fotoğraflarını Facebook'ta bile paylaşmadı.

Dan didn't even share his pictures with Linda on Facebook.

Tom ve Mary Facebook'ta birbirlerini arkadaş olarak eklediler.

Tom and Mary friended each other on Facebook.

Tom'un annesi onu Facebook'ta bir arkadaş olarak ekledi.

Tom's mother added him as a friend on Facebook.

Mary Facebook'ta davet edilmediği bir partide arkadaşlarının fotoğraflarını gördüğünde morali bozuktu.

Mary was depressed when she saw photos of her friends on Facebook at a party she hadn't been invited to.

- Sami, Facebook'ta binlerce takipçiye sahipti.
- Sami'nin Facebook üzerinde binlerce takipçisi vardı.

Sami had thousands of followers on Facebook.

- Tom'la ben Facebook'ta arkadaşız.
- Tom'la ben Facebook'tan arkadaşız.
- Tom'la ben Facebook arkadaşıyız.

Tom and I are Facebook friends.

Suçlular çalıntı mal ve para ile Facebook'ta kendi fotoğraflarını yayınladıktan sonra yakalandı.

The criminals got caught after they posted pictures of themselves on Facebook with stolen goods and money.

Mademki artık bir akıllı telefonun var, istediğin zaman benimle facebook'ta sohbet edebilirsin.

Since you have a smartphone now, you can chat with me on Facebook any time.

Yeni sürümler üzerinde güncellemeler ve bilgi için Twitter ve Facebook'ta bizi takip etmeyi unutmayın.

Don't forget to follow us on Twitter and Facebook for updates and info on new releases.