Translation of "Durdurmalısın" in English

Durdurmalısın.

You must stop.

Onu durdurmalısın.

You must stop him.

Oynamayı durdurmalısın.

You should stop playing.

Denemeyi durdurmalısın.

You should stop trying.

İçmeyi durdurmalısın.

You need to stop drinking.

Onu yapmayı durdurmalısın.

You should stop doing that.

Onu söylemeyi durdurmalısın.

You need to stop saying that.

Bunu yapmayı durdurmalısın.

You've got to stop doing that.

Aşk romanları okumayı durdurmalısın.

You should stop reading romance novels.

Mary'ye yardım etmeyi durdurmalısın.

You must stop helping Mary.

Boşa zaman harcamayı durdurmalısın.

You need to stop wasting time.

Tom'u kışkırtan kavgaları durdurmalısın.

You need to stop provoking fights with Tom.

Tom'u rahatsız eden şeyleri yapmayı durdurmalısın.

You need to stop doing things that bother Tom.

Tom'dan gelen e-postaları görmemezlikten gelmeyi durdurmalısın.

You need to stop ignoring email messages from Tom.

- Bunu durdurmak zorundasın.
- Bunu durdurmalısın.
- Bunu durdurman gerekiyor.
- Bunu durdurman lazım.

You've got to stop this.