Translation of "Doğuşunu" in English

Okyanus dronunun doğuşunu sağladık.

we had the genesis of an ocean drone.

O, cazın Amerika'daki doğuşunu araştırıyor.

He is studying the origin of jazz in America.

Güneşin kent üzerindeki doğuşunu izledim.

I watched the sun rise over the city.

Tom'un güneşin doğuşunu görmesini istedim.

I wanted Tom to see the sunrise.

- Güneşin doğuşunu yakalayabilmek için erken yatarım.
- Erken yatarım böylece güneşin doğuşunu yakalayabilirim.

I go to bed early so I can get up to capture the sunrise.

Erken kalkalım ve güneşin doğuşunu izleyelim.

Let's get up early and watch the sunrise.

Güneşin doğuşunu görmek için erken kalktım.

We got up early in order to see the sunrise.

Biz ufkun üstünde güneşin doğuşunu gördük.

We saw the sun rise above the horizon.

Bugün sabah bir kelebeğin doğuşunu gördüm.

Today in the morning, I have seen the birth of a butterfly.

Göle gidip güneşin doğuşunu izleyebilir miyiz?

Can we go to the lake and watch the sunrise?

Tom erken kalktı böylece güneşin doğuşunu görebildi.

Tom got up early so he could see the sunrise.

O, güneşin doğuşunu görmek için erken kalktı.

She got up early to see the sunrise.

Tom güneşin doğuşunu görmek için erken kalktı.

Tom got up early to see the sunrise.

Tom ve ben birlikte güneşin doğuşunu izledik.

Tom and I watched the sunrise together.

Bir dağ zirvesinden güneş'in doğuşunu izlemek bir zevk.

To see the sunrise from a mountaintop is a delight.

Bütün gece yatmayalım ve birlikte güneşin doğuşunu izleyelim.

Let's stay up all night and watch the sunrise together.

Güneşin doğuşunu görmek için ne sıklıkla yeterince erken kalkarsın?

How often do you get up early enough to see the sunrise?

Tom ve Mary yılın ilk güneşinin doğuşunu görmek için erken uyandı.

Tom and Mary woke up early to see the first sunrise of the year.

- Tom ve Mary, güneşin okyanus üzerinde yükselişini izledi.
- Tom ve Mary, güneşin okyanus üzerinde doğuşunu izledi.

Tom and Mary watched the sun rise over the ocean.