Translation of "Diyeti" in English

Tasarının Diyeti geçmesi gereklidir.

It is necessary that the bill pass the Diet.

Yağlı bir diyeti sevmiyorum.

I don't like a fat diet.

Tom'un diyeti proteinden yoksun.

Tom's diet is deficient in protein.

- Tom düşük karbonhidrat diyeti uyguluyor.
- Tom düşük karbonhidrat diyeti izliyor.

Tom follows a low-carb diet.

Zayıflamak istiyorsan, bu diyeti izle.

If you want to be slim, follow this diet.

Tom'un diyeti kilo kaybıyla sonuçlandı.

Tom's diet resulted in weight loss.

Katı bir şekilde diyeti uyguladım.

I followed the diet strictly.

Tom bir paleo diyeti izler.

Tom follows a paleo diet.

Tom sıkı bir vegan diyeti izler.

Tom follows a strict vegan diet.

Akdeniz diyeti sağlığımız için iyi gibi görünüyor.

The Mediterranean diet seems to be good for our health.

Temel Japon diyeti pirinç ve balıktan oluşur.

The basic Japanese diet consists of rice and fish.

Hava Diyeti: Mış gibi yapmak varken neden yiyesiniz!

The Air Diet: Why Eat When You Can Pretend!

Tom kilo vermek için aralıklı oruç diyeti yapıyor.

Tom is doing intermittent fasting to lose weight.

Temel Japon diyeti ağırlıklı olarak pirinç ve balıktan oluşur.

The basic Japanese diet consists mainly of rice and fish.