Translation of "Daldırdı" in English

Kaşığını çorbaya daldırdı.

He dipped his spoon into the soup.

Kuş kafasını suya daldırdı.

The bird dipped its head into the water.

Tom kaşığını çorbaya daldırdı.

Tom dipped his spoon into the soup.

Mary ayak parmağını suya daldırdı.

Mary dipped her toe into the water.

Tom sıcak metali soğuk suya daldırdı.

Tom plunged the hot metal into cold water.

Tom ayak parmağını suyun içine daldırdı.

Tom dipped his toe into the water.

O kendini yanan mumlarla çevrili köpük banyosuna daldırdı.

Surrounded by burning candles, she dips herself into a bubble bath.

Tom pantolonunu sıvadı ve ayak parmaklarını suya daldırdı.

Tom rolled up his pants and dipped his toes in the water.

Tom çikolataya bir çilek daldırdı ve sonra onu ağzına koydu.

Tom dipped a strawberry in chocolate and then put it in his mouth.

Çocuk suyun soğuk olup olmadığını görmek için ayak parmaklarını okyanusa daldırdı.

The child dipped his toes into the ocean to see if the water was cold.

Tom, Oreo'yu çok uzun zaman süte daldırdı ve vıcık vıcık oldu.

Tom dunked the Oreo in milk for too long and it became soggy.