Translation of "Köpük" in English

0.003 sec.

Examples of using "Köpük" in a sentence and their english translations:

Köpük görmüyorum.

I don't see suds.

- Kıyafetlerim köpük dolu.
- Elbiselerim köpük dolu.

My clothes are full of suds.

Köpük bir anda kayboldu.

The foam vanished in an instant.

Tom köpük banyosu yaptı.

Tom took a bubble bath.

O bir köpük banyosu yaptı.

She took a bubble bath.

Mary sıcak bir köpük banyosu yaptı.

Mary took a hot bubble bath.

- Hiç köpük yok.
- Hiç köpüklü bira yok.

There's no suds.

Tom köpük yastık üzerine uyku tulumu serdi.

Tom unrolled his sleeping bag on his foam pad.

O, kokulu mumlarla çevrili sıcak köpük banyosu yaptı.

She took a hot bubble bath surrounded by scented candles.

O kendini yanan mumlarla çevrili köpük banyosuna daldırdı.

Surrounded by burning candles, she dips herself into a bubble bath.

Tom uyku tulumunun altına bir köpük yastık koydu.

Tom put a foam pad under his sleeping bag.

Tom uyku tulumunun altına bir köpük paspas koydu.

Tom put a foam mat under his sleeping bag.

- Genellikle kuduz köpeklerin ağzında köpük olur.
- Kuduz köpeklerin genellikle ağzı köpürür.

Rabid dogs usually foam at the mouth.

- Foam rollerlar yumuşak doku çalışmaları yapmak için harika araçlardır.
- Köpük rulolar yumuşak doku çalışmaları yapmak için harika aletlerdir.

Foam rollers are great tools for soft tissue work.