Translation of "Cevaplamayı" in English

Mektubu cevaplamayı erteleme.

Don't put off answering the letter.

Bunu cevaplamayı reddediyorum.

- I refuse to answer that.
- I refuse to respond to that.

Soruları cevaplamayı bitirdik.

We're done answering questions.

Başkan soruyu cevaplamayı reddetti.

The President refused to answer the question.

Tom soruyu cevaplamayı reddetti.

Tom refused to answer the question.

Soruyu cevaplamayı zor buldu.

She found it difficult to answer the question.

Onun mektubunu cevaplamayı unutma.

Don't forget to reply to her letter.

Onlar sorularımı cevaplamayı reddettiler.

They refused to answer my questions.

Bu tür soruları cevaplamayı severim.

I like to answer this kind of question.

Bu tür soruları cevaplamayı seviyorum.

I like to answer these kind of questions.

Tom soruyu cevaplamayı zor buldu.

Tom found it difficult to answer the question.

Cumhurbaşkanı hassas soruyu cevaplamayı kibarca reddetti.

- The president declined to answer the delicate question.
- The president politely declined to answer the delicate question.

Sorularınızı cevaplamayı bugün daha sonra bitireceğim.

I'll finish answering your questions later today.

Sorularımı bir soru ile cevaplamayı bırakır mısın?

Will you stop answering my questions with a question?

Bu soruları cevaplamayı reddetmeniz hakkındaki hukuki dayanak nedir?

What's the legal basis of your refusal to answer these questions?

O, ona bazı sorular sordu fakat o cevaplamayı reddetti.

She asked him some questions, but he refused to answer.