Translation of "Biletin" in English

0.003 sec.

Examples of using "Biletin" in a sentence and their english translations:

İşte biletin.

Here's your ticket.

Senin biletin yok.

You don't have the ticket.

Bir biletin var mı?

Do you have a ticket?

Uçak biletin var mı?

Do you have your plane ticket?

Hiç artan biletin var mı?

Do you have any tickets left?

Hiç ekstra biletin var mı?

Do you have any extra tickets?

Senin bir giriş biletin var.

You have an entry ticket.

Biletin ne kadar tutacağını bilmiyorum.

I don't know how much the ticket will cost.

- Tom biletin maliyetinin ne olacağını bilmiyor.
- Tom biletin ne kadara mâl olacağını bilmiyor.

Tom doesn't know how much the ticket will cost.

Japonya'ya geri dönüş biletin var mı?

Do you have a return ticket to Japan?

Biletin nereden alınacağını bana söyler misin?

Will you tell me where to buy the ticket?

Bugün için hiç biletin var mı?

Have you got any tickets for today?

Tom biletin kaça mal olduğunu sordu.

Tom asked how much the ticket cost.

Bugünkü gösteri için hiç biletin var mı?

Do you have any tickets for today's performance?

Konser için bir biletin fiyatı ne kadar?

How much does a ticket cost for the concert?

Vagon ve koltuk numarası biletin üzerinde yazılı.

The car and seat number are written on the ticket.

Eve dönmek için uçak biletin var mı?

Do you have an airplane ticket back home?

- Bir biletin kaç paraya mal olduğunu bana söyleyebilir misin?
- Bir biletin ne kadar olduğunu bana söyleyebilir misin?
- Bir biletin kaç para olduğunu bana söyleyebilir misin?

Can you tell me how much a ticket costs?

- Biletin pazartesine kadar süresi var.
- Bilet pazartesiye kadar geçerli.

The ticket is good through Monday.

- Bu biletin 20 Ekim'e kadar süresi var.
- Bu biletin 20 Ekim'e kadar geçerliliği var.
- Bu bilet 20 Ekim tarihine kadar geçerli.

This ticket is valid through October 20th.