Translation of "Anahtarlarımı" in English

0.013 sec.

Examples of using "Anahtarlarımı" in a sentence and their english translations:

Anahtarlarımı kaybettim.

- I've lost my keys.
- I lost my keys.
- I have lost my keys.

Anahtarlarımı düşürdüm.

I dropped my keys.

Anahtarlarımı alacağım.

I'll get my keys.

Anahtarlarımı aldın.

You've got my keys.

Anahtarlarımı bulamıyorum.

- I can't find my keys.
- I can't find my keys!

Anahtarlarımı bulamadım.

I couldn't find my keys.

Anahtarlarımı arıyorum.

I'm looking for my keys.

Anahtarlarımı getirmedim.

I didn't bring my keys.

Anahtarlarımı buldum.

I found my keys.

- Anahtarlarımı hâlâ bulmadım.
- Henüz anahtarlarımı bulmadım.

- I haven't found my keys yet.
- I still haven't found my keys.

Anahtarlarımı görmedin mi?

Didn't you see my keys?

Anahtarlarımı arabada kilitledim.

I've locked my keys in my car.

Anahtarlarımı nereye koydun?

Where did you put my keys?

Anahtarlarımı bulmaya çalışıyorum.

I've been trying to find my keys.

Anahtarlarımı arabada bıraktım!

I left my keys in the car!

Muhtemelen anahtarlarımı unuttum.

It is possible that I forgot my keys.

Anahtarlarımı nereye koydum?

Where did I put my keys?

Anahtarlarımı nadiren unuturum.

Seldom do I forget my keys.

Anahtarlarımı gördün mü?

Have you seen my keys?

Of, anahtarlarımı unuttum.

Oh, I forgot my keys.

Nihayet anahtarlarımı buldum.

I finally found my keys.

Henüz anahtarlarımı bulmadım.

- I haven't found my keys yet.
- I still haven't found my keys.

Anahtarlarımı masada bıraktım.

I left my keys on the table.

Anahtarlarımı kaybettiğimi sandım.

- I thought that I had lost my keys.
- I thought I had lost my keys.
- I thought I'd lost my keys.

Sanırım anahtarlarımı kaybettim.

I think I lost my keys.

Anahtarlarımı hâlâ bulmadım.

- I haven't found my keys yet.
- I still haven't found my keys.

Anahtarlarımı nerede buldun?

Where did you find my keys?

Tom anahtarlarımı aldı.

Tom took my keys.

Hassiktir! Anahtarlarımı kaybettim!

Oh shit! I've lost my keys!

Anahtarlarımı bulmakla şanslıydım.

I was lucky to find my keys.

Araba anahtarlarımı kaybettim.

I lost my car keys.

Anahtarlarımı kim çaldı?

Who stole my keys?

Araba anahtarlarımı arıyorum.

I'm looking for my car keys.

Ben anahtarlarımı yitirdim.

- I've lost my keys.
- I have lost my keys.

Anahtarlarımı hep kaybediyorum.

I'm always losing my keys.

Anahtarlarımı ofiste bıraktım.

I left my keys at the office.

Anahtarlarımı unutmuş olabilirdim.

- I might have forgotten my keys.
- I might've forgotten my keys.

Anahtarlarımı kim aldı?

Who took my keys?

İlk defa anahtarlarımı kaybettim.

- This is the first time I've lost my keys.
- This is the first time that I've lost my keys.

Anahtarlarımı arıyorum. Gördün mü?

I'm looking for my keys. Have you seen them?

Sanırım anahtarlarımı arabada kilitledim.

I think I locked my keys in the car.

Anahtarlarımı nereye koyduğumu unuturum.

I forget where I put my keys.

Bütün gün anahtarlarımı arıyorum.

I've been looking for my keys all day.

Ben anahtarlarımı asla bulmadım.

I never found my keys.

Ben sadece anahtarlarımı alacağım.

I'll just get my keys.

Ben anahtarlarımı cebime attım.

I pocketed my keys.

Anahtarlarımı unuttuğumu fark ettim.

It occurred to me that I had forgotten my keys.

Anahtarlarımı burada mı bıraktım?

Did I leave my keys here?

Anahtarlarımı hiçbir yerde bulamıyorum.

I can't find my keys anywhere.

Anahtarlarımı unutmuş olmam mümkün.

It is possible that I have forgotten my keys.

Araba anahtarlarımı aldın mı?

Did you take my car keys?

Anahtarlarımı kaybettim gibi geliyor.

- It seems that I have lost my keys.
- It seems that I've lost my keys.

Tom anahtarlarımı aldığını söyledi.

- Tom said you have my keys.
- Tom said that you have my keys.

Anahtarlarımı nereye koyduğumu hatırlamıyorum.

I don't remember where I put my keys.

Anahtarlarımı nereye koyduğumu hatırlamaya çalışıyorum.

I've been trying to remember where I put my keys.

Sanırım anahtarlarımı mutfak masasında bıraktım.

I think I left my keys on the kitchen table.

Anahtarlarımı nereye koyduğumu tam hatırlayamıyorum.

I can't remember exactly where I put my keys.

Anahtarlarımı nereye koyduğumu hâlâ hatırlayamıyorum.

I still can't remember where I put my keys.

Anahtarlarımı aramama yardım eder misin?

Would you help me look for my keys?

Anahtarlarımı bulmama yardım edebilir misiniz?

Could you help me find my keys?

Dün bir yerde anahtarlarımı kaybettim.

I lost my keys somewhere yesterday.

Araba anahtarlarımı nereye koyduğumu hatırlamıyorum.

I don't remember where I put my car keys.

Herhangi biri anahtarlarımı gördü mü?

Has anyone seen my keys?

Anahtarlarımı kaybettim ve onları bulamıyorum.

I lost my keys and I can't find them.

Ben Tom'a araba anahtarlarımı verdim.

I gave Tom my car keys.

Anahtarlarımı bulmama yardım eder misin?

Can you help me find my keys?

Keşke anahtarlarımı nereye koyduğumu hatırlayabilseydim.

- I wish I could remember where I put my keys.
- I wish that I could remember where I put my keys.

Tüm akşamı anahtarlarımı bulmaya çalışmakla geçirdim.

I spent the whole evening trying to find my keys.

Anahtarlarımı yanlış yere koydum gibi görünüyorum.

I seem to have misplaced my keys.

Sanırım anahtarlarımı burada bir yerde bıraktım.

I think I left my keys in here somewhere.

Anahtarlarımı kaybettim bu yüzden daireme giremiyorum.

I have lost my keys so I can't get into my flat

Anahtarlarımı nereye bıraktığımı tam olarak biliyorum.

I know exactly where I left my keys.

Anahtarlarımı yanlış yere koymuşum gibi görünüyor.

I appear to have misplaced my keys.

Bana araba anahtarlarımı nereye koyduğunu söyle.

Tell me where you put my car keys.

Anahtarlarımı nereye bıraktığım hakkında bir fikrim yok.

I have no idea where I left my keys.

Anahtarlarımı bulmak için hâlâ yardımına ihtiyacım var.

I still need your help finding my keys.

Anahtarlarımı aramaya daha fazla zaman harcamak istemedim.

I didn't want to spend any more time looking for my keys.

- Anahtarlarımı masanın üstüne bıraktım. Onları bana getirir misin?
- Anahtarlarımı masanın üzerinde bıraktım, onları bana getirebilir misin?

- I left my keys on the table; could you fetch them for me?
- I left my keys on the table. Could I trouble you to bring them to me?
- I left my keys on the table. Could you bring them to me?

Anahtarlarımı nereye koyduğumu bilmen için şans var mı?

Any chance you know where I put my keys?

"Sorun ne?" "Anahtarlarımı bulamıyorum." "Hangilerini?" "Benim bisiklet anahtarlarını."

"What's the matter?" "I can't find my keys." "Which ones?" "My bicycle ones."

Anahtarlarımı masanın üstüne bıraktım. Onları bana getirir misin?

I left my keys on the table. Could you bring them to me?

Tom bana araba anahtarlarımı nereye koyduğunu söylemeyi reddetti.

Tom refused to tell me where he'd put my car keys.

Anahtarlarımı nereye koyduğumu bilmiyorum ama onları burada bir yerde bıraktım.

I don't know where I put my keys, but I left them in here somewhere.

Arabasını tamir etmek için Tom'un anahtarlarımı ödünç almasına izin verdim.

I let Tom borrow my wrenches to fix his car.

Anahtarlarımı nereye bıraktığımı tam olarak bilmiyorum ama sanırım onlar yemek odası masasındalar.

I don't know exactly where I left my keys, but I think they're on the dining room table.