Translation of "şarkılarını" in English

0.013 sec.

Examples of using "şarkılarını" in a sentence and their english translations:

Noel şarkılarını severim.

- I love Christmas songs.
- I love Christmas carols.

Halk şarkılarını severim.

I like folk songs.

Ozodbek'in şarkılarını severim.

I like Ozodbek's songs.

Ben Aimer'in şarkılarını seviyorum.

I love Aimer's songs.

Emily kendi şarkılarını yazabilir.

Emily can compose her own songs.

Onun şarkılarını sever misin?

Do you like his songs?

Onun şarkılarını seviyor musun?

Do you like her songs?

Tom'un tüm şarkılarını sevdim.

I loved all Tom's songs.

Piyanoda Beatles'ın tüm şarkılarını çalabilir.

He can play all the songs of the Beatles on the piano.

Bazı Japon şarkılarını öğrenmek istiyoruz.

We want to learn some Japanese songs.

Senin tüm şarkılarını ezbere biliyorum.

I know all your songs by heart.

Aşk şarkılarını dinlerken kimi düşünüyorsun?

Who do you think of when you are listening to love songs?

Blues şarkılarını söylemeyi nerede öğrendin?

- Where did you learn how to sing the blues?
- Where did you learn to sing the blues?

Tom kendi şarkılarını yazıp söylüyor.

Tom writes and sings his own songs.

Sivrisineklerin şarkılarını nasıl yaptıklarını araştırmak istedik.

So we want to investigate how the mosquitoes make their song.

Ken, birçok Japon şarkılarını ezbere öğrendi.

Ken learned many Japanese songs by heart.

O, Simon ve Garfunkel şarkılarını söyledi.

He sang Simon and Garfunkel songs.

O, Simon ve Garfungel şarkılarını söyler.

He sings Simon and Garfunkel songs.

Durgun sabah havası şarkılarını ağaçtan ağaca, uzaklara taşır.

The still morning air takes their songs far across the canopy.

Tom, çocuklarına çeşitli Fransız şarkılarını nasıl söyleyeceklerini öğretti.

Tom taught his children how to sing several French songs.

- O Rus popunu sever.
- O, Rus pop şarkılarını sever.

She likes Russian pop.

Bu arada ben son üyeleri, ne de onların yeni şarkılarını biliyorum.

Among other things, I don't know the recent members, nor their new songs at all.

Roger şarkı yazmayı seviyordu. Aynı zamanda kendi şarkılarını sahnede söylemeyi de seviyordu.

Roger liked writing songs. He also liked to perform his own songs on the stage.

Lady Gaga konserine son gittiğimde tüm şarkılarını bitirmesine rağmen seyircinin çoğu tatmin olmamıştı.

Last time I went to a Lady Gaga concert, although she finished all her songs, many members of the audience were not satisfied.

O ve Mary ayrıldıktan sonra Tom üzücü ve duygusal aşk şarkılarını dinlemekten kaçındı.

Tom avoided listening to sad and sentimental love songs after he and Mary had split up.

Bir zamanlar çocukların sevdiği küçük bir hayalet vardı. O genellikle ormanda şarkılarını söylerdi ve flütünü çalardı ve kuşlar ve benzeri hayvanlarla oyalanırdı. Bazen insanların yaşadığı köye gelirdi ve sevdiği çocuklarla oynardı.

There once was a little spirit that the children loved. Usually in the forest he would sing his songs and play the flute and mess about with the birds and other such beasts. At times he would come out to the village where the people lived and play with the children he liked.