Translation of "çalabilir" in Spanish

0.013 sec.

Examples of using "çalabilir" in a sentence and their spanish translations:

- O gitar çalabilir.
- O, gitar çalabilir.

Sabe tocar la guitarra.

Kişisel verilerinizi çalabilir

puede robar sus datos personales

Org çalabilir misin?

¿Sabe usted tocar el órgano?

Betty piyano çalabilir.

Betty puede tocar el piano.

Piyano çalabilir miyim?

¿Puedo tocar el piano?

O, flüt çalabilir.

Él sabe tocar la flauta.

Gitar çalabilir misin?

¿Sabes tocar la guitarra?

O gitar çalabilir.

Sabe tocar la guitarra.

Mandolinini çalabilir miyim?

¿Puedo tocar tu mandolina?

Davul çalabilir misin?

¿Tocas la batería?

Piyano çalabilir misin?

¿Sabes tocar el piano?

O, piyano çalabilir.

- Ella sabe tocar el piano.
- Sabe tocar el piano.

O davul çalabilir.

Ella puede tocar batería.

O, gitar çalabilir.

Sabe tocar la guitarra.

Keman çalabilir misiniz?

¿Sabe tocar el violín?

Tom flüt çalabilir.

Tom sabe tocar la flauta.

Mutluluk kapını çalabilir.

Ojalá la felicidad llame a tu puerta.

Islık çalabilir misin?

¿Podés silbar?

Keman çalabilir misin?

- ¿Sabes tocar el violín?
- ¿Sabe tocar el violín?

O, piyanoyu çalabilir.

Sabe tocar el piano.

Flüt çalabilir misin?

¿Sabes tocar la flauta?

O gitar çalabilir mi?

- ¿Ella sabe tocar la guitarra?
- ¿Ella puede tocar la guitarra?

O bir flüt çalabilir.

Sabe tocar la flauta.

Biraz müzik çalabilir miyim?

¿Puedo tocar algo de música?

O piyano çalabilir mi?

¿Él sabe tocar el piano?

Benden daha iyi piyano çalabilir.

Él sabe tocar el piano mejor que yo.

Klavyedeki o akordu çalabilir misin?

¿Puedes tocar ese acorde en el teclado?

Bay Tanaka piyanoyu iyi çalabilir.

El Sr. Tanaka sabe tocar bien el piano.

Tom çok iyi piyano çalabilir.

Tom sabe tocar muy bien el piano.

Stres, östrojenlerinizi kelimenin tam anlamıyla çalabilir,

El estrés puede literalmente robarnos los estrógenos,

Tom benden daha iyi gitar çalabilir.

Tom puede tocar la guitarra mejor que yo.

O, piyanoyu benden daha iyi çalabilir.

Toca el piano mejor que yo.

Ben piyano çalamam fakat o çalabilir.

Yo no sé tocar el piano pero él sí.

Tom piyanoyu notasız olarak oldukça iyi çalabilir.

Tom puede tocar el piano de oído bastante bien.

Tom, armonika ve gitarı aynı anda çalabilir.

Tom puede tocar la armónica y la guitarra al mismo tiempo.

Piyanonun yanı sıra, herhangi başka enstrüman çalabilir misin?

Además del piano, ¿sabes tocar otros instrumentos?

- Çok iyi şekilde piyano çalabilir.
- O, piyanoyu çok iyi çalar.
- O, piyanoyu çok iyi çalabilir.
- O, piyanoyu çok iyi çalıyor.

Sabe tocar muy bien el piano.