Translation of "çalabilir" in English

0.012 sec.

Examples of using "çalabilir" in a sentence and their english translations:

- O gitar çalabilir.
- O, gitar çalabilir.

- He is able to play the guitar.
- He can play the guitar.

Kişisel verilerinizi çalabilir

can steal your personal data

Org çalabilir misin?

- Can you play the organ?
- Are you able to play organ?

Betty piyano çalabilir.

Betty can play the piano.

Piyano çalabilir miyim?

May I play the piano?

O flüt çalabilir.

- He is able to play the flute.
- He can play a flute.
- He can play the flute.

O, flüt çalabilir.

He is able to play the flute.

Gitar çalabilir misin?

- Can you play the guitar?
- Are you able to play the guitar?

O gitar çalabilir.

He can play the guitar.

Mandolinini çalabilir miyim?

Can I play your mandolin?

Davul çalabilir misin?

Can you play the drums?

Piyano çalabilir misin?

Can you play the piano?

O, piyano çalabilir.

She can play the piano.

O davul çalabilir.

She can play the drum.

Keman çalabilir misin?

Can you play the violin?

O, gitar çalabilir.

He is able to play the guitar.

Keman çalabilir misiniz?

Can you play the violin?

Tom flüt çalabilir.

- Tom can play a flute.
- Tom can play the flute.

Tom piyano çalabilir.

- Tom can play the piano.
- Tom knows how to play the piano.

Mutluluk kapını çalabilir.

May happiness knock on your door.

Tom davul çalabilir.

Tom can play the drums.

Tom banjo çalabilir.

Tom can play the banjo.

Islık çalabilir misin?

Can you whistle?

Gitarını çalabilir miyim?

Would it be OK if I played your guitar?

Dutar çalabilir misin?

Can you play the dutar?

Arp çalabilir miyim?

Can I play the harp?

O, piyanoyu çalabilir.

He can play the piano.

Tom gitar çalabilir.

- Tom plays the guitar.
- Tom can play the guitar.
- Tom plays guitar.

Trombon çalabilir misin?

Can you play the trombone?

Trompet çalabilir misin?

Can you play the trumpet?

Klarnet çalabilir misin?

Can you play the clarinet?

Flüt çalabilir misin?

- Can you play the flute?
- Are you able to play the flute?

Çello çalabilir misin?

Can you play the cello?

Obua çalabilir misin?

Can you play the oboe?

Banjo çalabilir misin?

Can you play the banjo?

Biraz müzik çalabilir miyim?

Can I play some music?

O gitar çalabilir mi?

Can she play the guitar?

Bu ezgiyi piyanoda çalabilir.

She can play this tune on the piano.

O bir flüt çalabilir.

He can play a flute.

O bateri bile çalabilir.

- He can even play the drums.
- She can even play the drums.

O davul bile çalabilir.

He can even play the drums.

Tom gitar çalabilir, sanırım.

Tom can play the guitar, I think.

Tom iyi davul çalabilir.

Tom can play the drums well.

O piyano çalabilir mi?

Can he play the piano?

Tom piyanoyu iyi çalabilir.

Tom can play the piano well.

O piyanoyu iyi şekilde çalabilir.

She can play the piano well.

Piyanoda Beatles'ın tüm şarkılarını çalabilir.

He can play all the songs of the Beatles on the piano.

Benden daha iyi piyano çalabilir.

He can play the piano better than I can.

Sana bir şarkı çalabilir miyim?

Can I play you a song?

O, çok iyi piyano çalabilir.

She can't play piano very well.

Ablam çok iyi gitar çalabilir.

My older sister can play the guitar very well.

Klavyedeki o akordu çalabilir misin?

Can you play that chord on the keyboard?

Bay Tanaka piyanoyu iyi çalabilir.

Mr. Tanaka can play the piano well.

Tom çok iyi davul çalabilir.

Tom can play the drums very well.

Tom gitarı oldukça iyi çalabilir.

Tom can play the guitar quite well.

O, piyanoyu çok iyi çalabilir.

She can play the piano very well.

C minor anahtarını çalabilir misin?

Can you play the key of C minor?

O çok iyi piyano çalabilir.

She can play piano very well.

Tom çok iyi piyano çalabilir.

- Tom can play piano very well.
- Tom can play the piano very well.

Tom aslında davul çalabilir mi?

Can Tom actually play the drums?

Gitar çalabilirim. Tom da çalabilir.

I can play the guitar. Tom can, too.

Ailemdeki herkes bir enstrüman çalabilir.

- Everyone in my family can play a musical instrument.
- Everyone in my family can play an instrument.

- Jane gitarın yanı sıra keman çalabilir.
- Jane hem keman hem de gitar çalabilir.

Jane can play the violin, not to mention the guitar.

Stres, östrojenlerinizi kelimenin tam anlamıyla çalabilir,

Stress can literally steal your estrogens,

Tom benden daha iyi gitar çalabilir.

Tom can play the guitar better than I can.

O, piyanoyu benden daha iyi çalabilir.

He can play the piano better than I.

Kız kardeşim çok iyi gitar çalabilir.

My sister can play the guitar very well.

Herhangi bir müzik aletini çalabilir misin?

Can you play any musical instrument?

Tom neredeyse Mary kadar iyi çalabilir.

Tom can play nearly as well as Mary.

Ben piyano çalamam fakat o çalabilir.

I can't play the piano, but she can.

Tom okarina çalamaz fakat Mary çalabilir.

Tom can't play the ocarina, but Mary can.

Tom gitar çalabilir, ancak ben çalamam.

Tom can play the guitar, but I can't.

Tom Mary'den daha iyi piyano çalabilir.

- Tom can play the piano better than Mary.
- Tom can play the piano better than Mary can.

Ailemdeki herkes bir müzik aleti çalabilir.

- Everyone in my family can play a musical instrument.
- Everyone in my family can play an instrument.

Kız kardeşim benden daha iyi piyano çalabilir.

My sister can play the piano better than I can.

Tom gitar çalabilir ama çok iyi değil.

Tom can play the guitar, but not very well.

Tom piyanoyu notasız olarak oldukça iyi çalabilir.

Tom can play the piano by ear quite well.

Tom, armonika ve gitarı aynı anda çalabilir.

Tom can play the harmonica and the guitar at the same time.

Tom armonikayla "Kırmızı Nehir Vadisi"'ni çalabilir.

Tom can play "Red River Valley" on the harmonica.

Tom Mary'nin çalabildiğinden daha iyi piyano çalabilir.

- Tom can play the piano better than Mary.
- Tom can play the piano better than Mary can.

Tom piyanoyu tanıdığım herkesten daha iyi çalabilir.

- Tom is able to play the piano better than anybody else I know.
- Tom is able to play the piano better than anyone else I know.

Ben gitar çalabilirim, Tom da gitar çalabilir.

I can play the guitar. Tom can play the guitar, too.

Tom piyanoyu benden çok daha iyi çalabilir.

- Tom can play the piano much better than I can.
- Tom can play the piano much better than me.

Ken keman çalabilir, gitardan bahsetmeye bile gerek yok.

Ken can play the violin, not to mention the guitar.