Translation of "öpücükle" in English

0.002 sec.

Examples of using "öpücükle" in a sentence and their english translations:

Bir öpücükle başladı.

It started with a kiss.

O bir öpücükle ondan ayrıldı.

He parted from her with a kiss.

Mary annesini bir öpücükle karşıladı.

Mary welcomed her mother with a kiss.

O, bir öpücükle onu şaşırttı.

She surprised him with a kiss.

Beni güzel bir öpücükle uyandırabilirsin.

You can wake me up with a nice kiss.

Tom yanaktan bir öpücükle Mary'yi uyandırdı.

Tom woke Mary up with a kiss on the cheek.

Tom Mary'yi tutkulu bir öpücükle karşıladı.

Tom greeted Mary with a passionate kiss.

Tom yanağından bir öpücükle Mary'yi şaşırttı.

Tom surprised Mary with a kiss on the cheek.

Tom bir öpücükle Mary'ye sürpriz yaptı.

Tom surprised Mary with a kiss.

- Tom, Mary'yi öpücükle uyandırdı.
- Tom, Mary'yi öperek uyandırdı.

Tom woke Mary up with a kiss.