Translation of "çantamda" in English

Çantamda biletlerim var.

I have the tickets in my bag.

Çantamda bir şey yok.

- I do not have anything in my bag.
- I don't have anything in my bag.

Çantamda biraz pulum var.

I have some stamps in my bag.

Çantamda hiç para yok.

There is no money in my bag.

O benim sırt çantamda.

It's in my backpack.

Çantamda benim eşyalarım var.

I have my things in my bag.

Evrak çantamda aspirinim var.

I have aspirin in my briefcase.

Çantamda bulunan şekerleme sıcakta eridi.

The candy I had in my bag went mushy in the heat.

Çantamda bir tane daha var.

There's another one in my bag.

Sanırım çantamda biraz sakinleştirici var.

I guess I have some tranquilizers in my bag.

Çantamda sana vermem gereken bir şey var.

I've got something in my bag that I need to give you.