Translation of "Çalar" in English

0.014 sec.

Examples of using "Çalar" in a sentence and their english translations:

- Tom davul çalar.
- Tom bateri çalar.

Tom plays the drums.

O gitar çalar, o piyano çalar.

She plays the guitar, he plays the piano.

- Çalar saat ötüyor.
- Çalar saat çalıyor.

The alarm clock is ringing.

Mary piyano çalar.

Mary plays the piano.

O gitar çalar.

She plays the guitar.

Miho piyano çalar.

Miho plays the piano.

O piyano çalar.

She plays the piano.

O, Bach çalar.

She plays Bach.

Onlar piyano çalar.

They play the piano.

Tom ksilofon çalar.

Tom plays the xylophone.

Amcam gitar çalar.

- My uncle plays guitar.
- My uncle plays the guitar.

O flüt çalar.

She plays the flute.

O, gitar çalar.

He plays the guitar.

O, davul çalar.

He plays the drum.

Tom gitar çalar.

- Tom plays the guitar.
- Tom plays guitar.

O, eşya çalar.

He steals stuff.

Mary eşya çalar.

Mary steals stuff.

Fil trompet çalar.

The elephant trumpets.

Tom piyano çalar.

Tom plays piano.

Tom şeyler çalar.

Tom steals stuff.

Trombon çalar mısın?

Do you play the trombone?

Piyanoyu çalar mısın?

Do you play the piano?

Medus kapıyı çalar.

Médus knocks on the door.

Tom tef çalar.

Tom plays the tambourine.

Piyanoyu iyi çalar.

He plays the piano well.

Tom gayda çalar.

Tom plays the bagpipes.

Tom saksafon çalar.

Tom plays the saxophone.

MP3 çalar istiyorum.

- I want an MP3 player!
- I want an MP3 player.

- O, piyano çalar mı?
- O piyano çalar mı?

- Does he play the piano?
- Does she play the piano?
- Does she play piano?
- Do you play the piano?

- Çalar saatin ayarını ayarla.
- Çalar saatin ayarını yap.

Adjust the setting of the alarm clock.

Tom bariton saksafon çalar ve Mary alto saksafon çalar.

Tom plays the baritone saxophone and Mary plays the alto saxophone.

Parayı veren düdüğünü çalar.

- He who pays the piper calls the tune.
- He who pays the piper, calls the tune.

Zil öğle saatinde çalar.

The bell rings at noon.

Zil saat sekizde çalar.

- The bell rings at eight.
- The bell rings at 8:00.

O notasız piyano çalar.

She plays the piano by ear.

O iyi gitar çalar.

He plays the guitar well.

O, piyano çalar mı?

Does he play the piano?

Tanaka iyi piyano çalar.

Tanaka plays the piano well.

O, güzel keman çalar.

She plays the violin well.

Ben çalar saatimi duymadım.

I didn't hear my alarm clock.

Tom hangi enstrümanları çalar?

What instruments does Tom play?

O piyano çalar mı?

Does he play the piano?

Tom notasız piyano çalar.

- Tom plays piano by ear.
- Tom plays the piano by ear.

Tom iyi gitar çalar.

Tom plays the guitar well.

Tom okul bandosunda çalar.

Tom plays in the school band.

Ablam iyi gitar çalar.

My elder sister is good at playing the guitar.

Tom piyanoyu notasız çalar.

Tom plays the piano by ear.

Çalar saatini ayarlamayı unutma.

Don't forget to set your alarm clock.

Tom mızıkayı iyi çalar.

Tom plays the harmonica well.

Tom da keman çalar.

Tom also plays the violin.

Bir mp3-çalar istiyorum.

I want an MP3 player!

Ablam gitarı iyi çalar.

My older sister plays the guitar well.

O iyi piyano çalar.

He plays the piano well.

Zil çalar çalmaz kalktık.

As soon as the bell rang, we got up.

Çalar saatlerden nefret ediyorum.

I hate alarm clocks.

O, okul bandosunda çalar.

He plays in the school band.

O, bas gitar çalar.

He plays bass guitar.

Erkek kardeşim gitar çalar.

My brother plays the guitar.

Annem iyi piyano çalar.

My mother plays the piano well.

Bu benim çalar saatim.

This is my alarm clock.

Tom iyi piyano çalar.

Tom plays the piano well.

Tom da gitar çalar.

Tom also plays guitar.

Piyano ve gitar çalar.

She plays piano and guitar.

Bu saat nadiren çalar.

This clock is rarely rung.

Çalar saat satıyor musunuz?

Do you sell alarm clocks?

Tom da klavsen çalar.

Tom also plays the harpsichord.

Zil çalar çalmaz gideceğim.

I will leave as soon as the bell rings.

Tom armonikayı notasız çalar.

Tom plays the harmonica by ear.

Parayı veren düdüğü çalar.

You get what you pay for.

Tom klarnet de çalar.

Tom also plays clarinet.

Sadece arkadaşlarınız kitaplarınızı çalar.

Just your friends steal your books.

Piyanoyu kulaktan duyma çalar.

She plays piano by ear.

Tom iyi klarinet çalar.

Tom plays the clarinet well.

Yeni komşumuz keman çalar.

- Our new neighbor plays the violin.
- Our new neighbour plays the violin.

Tom gitar çalar mı?

Does Tom play the guitar?

Tom piyano çalar mı?

Does Tom play the piano?

O CD çalar çalışmıyor.

That CD player doesn't work.

Tom piyanoyu kulaktan çalar.

Tom plays piano by ear.

- O zil saat sekizde çalar.
- O çan saat sekizde çalar.

That bell rings at eight.

- O, sık sık gitar çalar.
- O sık sık gitar çalar.

- He often plays the guitar.
- He often plays guitar.

Bir müzik aleti çalar mısın?

Do you play a musical instrument?

Bu arada, keman çalar mısın?

By the way, do you play the violin?

O sık sık piyano çalar.

He often plays piano.

O, her gün piyano çalar.

She plays the piano every day.

Tom oldukça iyi akordeon çalar.

Tom plays accordion quite well.

O sık sık gitar çalar.

He often plays guitar.

O çok iyi gitar çalar.

She plays the guitar very well.

Tom çok iyi gitar çalar.

- Tom plays the guitar very well.
- Tom is really good at playing the guitar.

Tom çok iyi trombon çalar.

Tom plays the trombone very well.