Translation of "Geleceğim" in Dutch

Birlikte geleceğim.

- Ik kom mee.
- Ik zal meekomen.

Trenle geleceğim.

Ik kom per trein.

Yarın zamanında geleceğim.

Morgen zal ik op tijd komen.

Hemen sana geleceğim.

Ik kom meteen naar je toe.

Zamanım olursa geleceğim.

Als ik tijd heb dan kom ik.

Gelebilirsem yarın geleceğim.

Ik kom morgen terug als er niets tussenkomt.

- Bir saat içinde sana geleceğim.
- Bir saate sana geleceğim.

Over een uur kom ik bij je.

Sana son kez geleceğim.

Het zal mijn laatste voor jou zijn.

Ev ödevimi yaptığımda, geleceğim.

Ik zal komen wanneer ik mijn huiswerk gedaan heb.

Benim bir geleceğim yok.

Ik heb geen toekomst.

- Sizinle geleceğim.
- Seninle gelebilirim.

Ik ga met u mee.

- Geri döneceğim.
- Geri geleceğim.

Ik kom terug.

Mümkün olduğunca sık geleceğim.

Ik zal zo dikwijls mogelijk komen.

Saat altıya kadar eve geleceğim.

Ik kom thuis tegen zes uur.

Öbür gün Avustralya'ya geri geleceğim.

Ik kom overmorgen terug naar Australië.

Yarım saat içinde geri geleceğim.

Ik ben over een half uur weer daar.

Gelecek sefer daha erken geleceğim.

Ik zal de volgende keer eerder komen.

Mümkün olduğu kadar kısa sürede geleceğim.

Ik kom zodra ik kan.

Eğer sen bana gelmezsen, ben sana geleceğim.

Als gij niet naar mij komt, kom ik naar u.

Saat beşte seni senin yerinden almaya geleceğim.

Ik kom u bij u ophalen om vijf uur.

- Sadede geleceğim. Kovuldun.
- Hemen konuya gireceğim. Kovuldun.

Ik val maar meteen met de deur in huis. Je bent ontslagen.

Bir daha sana geleceğim zaman, tatilde çektiğim resimleri getireceğim.

Als ik weer bij je kom, neem ik de foto’s mee die ik in de vakantie gemaakt heb.

- Sizi almak için saat beşte size gelirim.
- Saat beşte seni senin yerinden almaya geleceğim.

Ik kom u bij u ophalen om vijf uur.

- Sizinle geleceğim.
- Seninle geliyorum.
- Seninle gideceğim.
- Seninle birlikte gidiyorum.
- Seninle gidiyorum.
- Seninle gidiyor olacağım.

- Ik zal u vergezellen.
- Ik ga met u mee.
- Ik ga met je mee.