Translation of "Gözle" in Dutch

0.005 sec.

Examples of using "Gözle" in a sentence and their dutch translations:

Bu şeyi gözle göremiyoruz,

We kunnen het niet met onze ogen zien,

Dili, gözle görülür hâlde.

De taal is zichtbaar.

Bunu çıplak gözle görebilirsiniz.

- U kan het zien met het blote oog.
- Jullie kunnen het zien met het blote oog.

Noel'i dört gözle bekliyorum.

Ik kijk uit naar Kerstmis.

Yaz tatilini dört gözle bekliyorum.

Ik kijk uit naar de zomervakantie.

Mektubunu almayı dört gözle bekliyorum.

Ik kijk ernaar uit om je brief te krijgen.

Tom gözle görülür şekilde sinirlenmişti.

Tom was duidelijk geïrriteerd.

...yağmur ormanlarını yepyeni bir gözle görebiliyoruz.

...kunnen we een totaal nieuw licht werpen op de jungle...

Tom seninle tanışmayı dört gözle bekliyor.

Tom kijkt ernaar uit je te ontmoeten.

Bunu seninle yapmayı dört gözle bekliyorum.

Ik kijk ernaar uit om dat met jou te doen.

- Onu dört gözle bekliyorum.
- Onu sabırsızlıkla bekliyorum.

Ik kijk ernaar uit.

- Hafta sonunun başlaması için sabırsızlanıyorum.
- Hafta sonunun başlamasını dört gözle bekliyorum.

Ik kan niet wachten tot het weekend begint.

- Yarını dört gözle bekliyorum.
- Yarın için sabırsızlanıyorum.
- Yarını iple çekiyorum.
- Yarını sabırsızlıkla bekliyorum.

Ik kijk uit naar morgen.

- Ben onun için sabırsızlanıyorum.
- Ben ona can atıyorum.
- Ben onu dört gözle bekliyorum.

Ik kijk ernaar uit.

- Batılı medya kuruluşları Müslümanlara farklı gözle bakıyor.
- Batı medyası Müslümanları farklı lanse ediyor.

Moslims worden in een ander licht geportretteerd door westerse media.

Verecegim sir çok basit: insan ancak yüregiyle baktigi zaman dogruyu görebilir. Gerçegin mayasi gözle görülmez.

Dit is mijn geheim, het is heel eenvoudig: alleen met het hart kun je goed zien. Het wezenlijke is voor de ogen onzichtbaar.