Translation of "Gözü" in Dutch

0.009 sec.

Examples of using "Gözü" in a sentence and their dutch translations:

Tom'un bir gözü morarmış.

Tom heeft een blauw oog.

Onun antikalarda gözü var.

Hij heeft oog voor antiek.

Onun aşktan gözü kör olmuş.

Hij is verblind door de liefde.

Yaşlı adamın bir gözü kördür.

De oude man is blind aan een oog.

Bir örümceğin kaç tane gözü var?

Hoeveel ogen heeft een spin?

Trafik kazasında bir gözü kör oldu.

Door een verkeersongeval was hij aan één oog blind.

- Bir gözü kördü.
- Bir gözce kördü.

Hij was blind aan één oog.

İki gözü de mesafeyi ayrı ayrı ölçümlüyor.

Elk oog meet afstanden onafhankelijk op...

Onun sanat için iyi bir gözü var.

Hij heeft een oog voor kunst.

Bir insanın karnı doyar ama gözü doymaz.

- Zijn ogen zijn groter dan zijn maag.
- Je ogen zijn groter dan je maag.

- Aşkın kör olduğunu söylüyorlar.
- Aşkın gözü kördür derler.

Men zegt dat liefde blind is.

Ama daha gözü pek olanlar şehrin içlerine kadar giriyor.

Maar de brutalere gaan dieper de stad in.

- Aşk kördür.
- Aşkın gözü kördür.
- Aşk, doğası gereği kördür.
- Aşk doğal olarak kördür.

- Liefde maakt blind.
- Liefde is blind.

- O elden ayaktan düştü.
- Onun bir ayağı çukurda.
- Onun bir gözü toprağa bakıyor.
- Onun bir ayağı mezarda.
- O, ölüme yaklaştı.

Hij staat met één been in het graf.

Jane şişman ve kaba ve çok sigara içiyor. Fakat, Ken onun güzel ve çekici olduğunu düşünüyor. Aşkın gözü kördür demelerinin nedeni bu.

Jane is dik en onbeschoft en rookt te veel. Maar Ken vindt haar schattig en charmant. Daarom wordt er gezegd dat liefde blind is.