Translation of "çalışmaya" in Dutch

0.010 sec.

Examples of using "çalışmaya" in a sentence and their dutch translations:

- Birazdan çalışmaya başlıyoruz.
- Birazdan çalışmaya başlarız.
- Derhal çalışmaya başlıyoruz.

We beginnen dadelijk met het werk.

Çalışmaya çalışıyorum.

Ik probeer te werken.

Dolayısıyla çalışmaya başladık.

We gingen aan het werk.

Çalışmaya devam et.

Blijf werken.

Şimdi çalışmaya başlayalım.

Maar nu aan het werk!

Çalışmaya devam edeceğim.

Ik ga door met mijn werk.

Ben çalışmaya devam ettim.

- Ik bleef werken.
- Ik ben blijven werken.

O çalışmaya devam etti.

Ze ging door met werken.

Biz yakında çalışmaya başlayacağız.

We beginnen dadelijk met het werk.

Ne zaman çalışmaya başlıyoruz?

- Hoe laat beginnen we te werken?
- Hoe laat beginnen we met het werk?

O, hastalığına rağmen çalışmaya gitti.

Hij ging werken, ook al was hij ziek.

Ben bütün gece çalışmaya alışkınım.

Ik ben het gewend om de hele nacht door te werken.

Bu şekilde çalışmaya alışkın değilim.

Ik ben niet gewend aan dit soort werk.

Tom neden Fransızca çalışmaya başladı?

Waarom is Tom begonnen Frans te leren?

Neyse, sen çalışmaya devam et.

Nou ja, werk dan maar door.

Onun karısı ihtiyaçtan çalışmaya başladı.

Zijn vrouw begon te werken uit noodzaak.

O zaman muhtemelen jeoloji çalışmaya başlamalıyım.

dan zou ik wel geologie moeten gaan studeren.

Ay'ın kökeni üzerinde çalışmaya başladığım zaman,

Toen ik begon te werken aan de oorsprong van de Maan,

Babam kara yolları idaresinde çalışmaya başlamış.

Mijn vader werkte voor een wegenbedrijf.

İngilizce çalışmaya başlayalı altı yıl oldu.

Het is zes jaar geleden dat ik begonnen ben Engels te studeren.

Tom otuzuna kadar Fransızca çalışmaya başlamadı.

- Tom startte pas op zijn dertigste met een studie Frans.
- Tom begon pas op zijn dertigste Frans te leren.

Yaptığınız çalışmaya okuyucunun bakış açısıyla bakmanız lazım.

en naar je werk kijken vanuit het perspectief van de lezer.

Şimdi şu enkazı bulmaya çalışmaya devam edeceğiz.

Nu gaan we terug en we proberen het wrak te vinden.

Tom masa lambasını açtı ve çalışmaya başladı.

Tom deed de bureaulamp aan en begon te werken.

TV izlemeyi kes ve ders çalışmaya başla!

Stop met tv kijken en ga studeren!

- Fransızca öğrenmeye başladın mı?
- Fransızca çalışmaya başladın mı?

Ben je begonnen Frans te studeren?

Ama bu kopukluk bir çalışmaya yılları adamaya vesile olur.

Maar deze onthechting laat je toe jaren te besteden aan een studie.

- Pazar çalışmak zorunda mısın?
- Pazar günü çalışmaya ihtiyacın var mı?

Moet je zondags werken?

- Bu adamlar sıkı çalışmaya alışkın.
- Bu adamlar zor işe alışkın.

Deze mannen zijn het harde werken gewend.

Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır.

Iedereen heeft recht op arbeid, op vrije beroepskeuze, op goede en rechtvaardige werkvoorwaarden, en op bescherming tegen werkloosheid.